Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)Sanığın soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısına vermiş olduğu savunmasında, eşi olan katılanın, kız kardeşi ile Pamukkale"ye gitmek istemesi ve kendisinin de ekonomik nedenlerle daha sonra gönderebileceğini söylemesi üzerine çıkan tartışma sırasında katılanın, kendisini yüzünden ısırdığını beyan etmesi, bu savunmasını gerek tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde gerekse de yargılama aşamasında devam ettirmesi, adli muayene raporunda yüzünde çizik olduğuna ilişkin tespit bulunması, sanık ile katılanın her ikisinin de alkollü olması ve katılanın da olay günü sanık ile tartıştıklarını, ancak eşi olan sanığa saldırmadığını ve yüzünü ısırmadığını beyan etmesi karşısında, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığında tereddüt oluşması halinde şüpheden sanığın yararlandığına ilişkin istikrar bulan içtihatlar da dikkate alınarak değerlendirme yapılması yerine "...sanığın savunmalarının kendisini atılı suçtan kurtarmaya yönelik savunmalar olduğu yine sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı kanaatine varılmıştır" şeklindeki yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)CMK"nın 231/8. maddesine değişiklik getiren ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına bir kez karar verileceğine ilişkin düzenlemenin 28/06/2014"de yürürlüğe girmesi, sanığın adli sicil kaydına konu ilamların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması ve suç tarihi itibariyle engel oluşturmaması, yargılama sürecinde denetime olanak verecek şekilde dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışının bulunmaması, üzerine atılı suçlardan dolayı maddi bir zarar oluşmaması ve manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, "sanığın sabıka kaydıyla belirlenen kişilik özellikleriyle yeniden suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde kanaat oluşmadığı" biçimindeki dosya kapsamıyla uyumlu olmayan yetersiz gerekçe ile CMK"nın 231. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi, 3)Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın uygulanması zorunluluğu, Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.