MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, davacının ... beldesi taşınmazın sahibi olduğu ve ziraat özel konut sigorta poliçesi ile sigortalandığı, sigorta poliçesi ile taşınmaz davalı tarafın teminat altında iken bina zemindeki hareketlilik nedeniyle ... Belediye Başkanlığı"nın 23/12/2011 tarihli tutanağı ile tehlike arz ettiğinden mühürlendiği, davacı, taşınmazın kullanılamaz olması nedeniyle sigorta poliçesi kapsamında davalıya müracaat ettiği, davalı ... şirketinin de uğranılan zarardan ötürü geçici olarak davacıya kira yardımı yaptığını, davacının binaya zarar veren kişilerden şikayetçi olduğunu, ayrıca taşınmazdaki hasarın tespitinin istendiğini, ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/53 D. İş sayılı dosyası ile ana taşınmaz üzerinde inceleme yapıldığı ve rapor tanzim edildiği, raporda taşınmazda ikamet edilmesinin sakıncalı olduğu açıkça beyan ve kabul edildiğini, bu nedenlerle, taşınmaz da zemindeki hareketlilik nedeniyle oluşan hasardan ötürü taşınmazın hasara uğramadan önceki halde edeceği tahmini değer olan 5.000,00 TL"sinin davalıya ihtarname keşide tarihi olan 10/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, dava konusu tazminat alacağının konusunu oluşturan poliçede ... Bankası ... Şubesi ... ve ... olarak kayıtlı bulunduğunu, TTK"nun 1269.maddesi uyarınca malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı yasanın 1270.maddesi hükmü gereğince de bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesinin mümkün olduğunu, bu durumda sigortalı durumunda olan rehin hakkı sahibi olduğundan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona ait olduğunu, davacının talepte bulunabilmesi için ancak dain ve mürtehin sıfatını taşıyan bankanın açık muvafakatini alması gerektiğini, bu muvafakat alınmadan davalı şirket aleyhine dava açılmasının mümkün olmadığını, davacının aktif husumet ehliyetinin olmaması nedeniyle, öncelikle davanın esasa girilmeden aktif husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davanın, dava konusu taşınmaz üzerinde dava dışı .... Bankası A.Ş."nin rehin hakkı bulunduğu anlaşılmakla, dava konusu zararın talep etme hak ve yetkisinin dain mürteine ait olduğu halde, dain mürteinin davacının açtığı iş bu davaya muvafakat vermediği anlaşılmakla, 6762 sayılı Kanunun 1269 ve 1270.maddeleri gereğince davacının açtığı davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 7,10 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 26.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.