Esas No: 2021/13590
Karar No: 2022/8735
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/13590 Esas 2022/8735 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkemenin verdiği karara göre, sanık nitelikli mala zarar verme suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, suçun ispatında yeterli, kesin ve inandırıcı delil olmadığı gerekçesiyle şüpheden sanığın yararlanması gerektiği ve beraat yerine sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması hatalı bulunmuştur. Bu sebeple, karar bozulmuştur.
İkinci aşamada, sanığın adli tıp kurulu veya tam teşekküllü ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesine sevki ile akıl hastalığı olup olmadığına dair rapor aldırılması ve sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Son olarak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun belirttiği üzere, adli para cezalarının ödenmesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine de karar verilebileceği ve hükümde infaz yetkisini kısıtlar şekilde adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğine dikkat çekilmiştir.
Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 32. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 6545 sayılı Yasa'nın 81. maddesi ve değişik 106/3. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanığın tüm aşamalarda suçlamayı kabul etmediği, olaya ilişkin görgü tanığı bulunmadığı, yangın raporuna göre de aracın motor kısmının alevlenmek suretiyle yandığı, yangının çıkış sebebinin tespit edilemediği gibi dışarıdan bir müdahelenin de belirlenemediği, kolluk görevlilerince tanzim edilen 06.07.2015 tarihli araştırma ve CD inceleme tutanağına göre kameranın yanan aracın bulunduğu yeri göstermediğinin belirtilmesi karşısında; sanık ...’un isnat olunan suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, olayda şüphenin söz konusu olduğu, şüpheden sanığın yararlanması gerekeceği şeklindeki genel ceza hukuku ilkesi de gözetilerek beraati yerine sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
II-Sanığın Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu'na veya tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne ya da üniversite hastanelerinin ilgili bölümlerine sevki ile suç tarihi itibarıyla işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasını engelleyen ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini önemli derecede azaltan 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi kapsamında herhangi bir akıl hastalığı bulunup bulunmadığına sağlık kurulu raporunun aldırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine tek hekim raporu ile yetinilmesi;
III-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 04.10.2018 tarih, 2015/8-656 Esas ve 2018/404 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere; 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 106/3. maddesi uyarınca adli para cezalarının ödenmesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine de karar verilebileceği gözetilerek, sanık hakkında kurulan hükümde infaz yetkisini de kısıtlar şekilde adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtar edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 08.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.