Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5114
Karar No: 2021/532

Sahtecilik - Dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/5114 Esas 2021/532 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği karara göre, sanık hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, sanığın yokluğunda verilen kararın usulsüz olduğuna karar verilmiştir. Sanığın raporlu olduğu ve geçerli bir mazereti olduğu belirlendiği için, temyiz istemi kabul edilmiştir. Kararda, sanığın ek savunma hakkı verilmeden savunma hakkının kısıtlanması ve uygulanan yasaların yasaya aykırı olduğuna karar verilmiştir. Ayrıca, dolandırıcılık suçu yönünden uzlaşma hükümlerinin uyarlanmayacağına dair bir değişik gerekçe sunulmuştur.
Kanun Maddeleri:
-Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 21/2. maddeleri
-Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 204/1, 53/1, 58. maddeleri
-Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226., 253. ve 254. maddeleri
-7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi
-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
-1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. maddesi
11. Ceza Dairesi         2020/5114 E.  ,  2021/532 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahtecilik, Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın yokluğunda verilen kararın, aynı zamanda bilinen en son adresi olan MERNİS adresine öncelikle Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliği gerekirken, doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince yapılan 23/06/2014 tarihli tebliğ işlemi usulsüz olduğu gibi temyiz dilekçesi ekinde sunulan belgeden sanığın 22/06/2014-02/07/2014 tarihleri arasında raporlu olduğu, geçerli bir mazeretinin de bulunduğu anlaşılmakla, 01/07/2014 tarihli temyizinin süresinde olduğu belirlenip temyiz isteminin reddine dair 09/07/2014 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık ve müdafiinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    1- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12/04/2013 tarih, 2013/15657 esas numaralı iddianamesi ile sanık hakkında TCK’nin 157/1, 204/1 ve 53/1 maddelerinin tatbiki istenerek kamu davası açıldığı, tekerrür hükmü sevk maddesinde yer almadığı halde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı verilmeden ve adli sicil kaydı da okunmadan TCK’nin 58.maddesi uygulanmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, yasaya aykırı,
    2- Sanığa yüklenen 5237 sayılı TCK’nin 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 21.01.2021 tarihinde Üye ...’ın Dolandırıcılık suçu yönünden Uzlaşma hükümlerinin uyarlanmayacağına dair değişik gerekçesi ile sair yönlerinde ise oy birliği ile karar verildi.

    DEĞİŞİK GEREKÇE
    Sanık ..."nun kefil Abdülkadir Köroğlu adına sahte imza atarak düzenlediği bonoyu yaptığı alış veriş sırasında katılan ..."e verdiği iddia ve kabul edilen olayda; Uzlaşma kapsamında kalan basit dolandırıcılık suçu ile Uzlaşma kapsamında kalmayan resmi evrakta sahtecilik suçunun birlikte ve aynı kişiye karşı işlenmiş olması nedeni ile CMK"nin 253. maddesi uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı düşüncesi ile sayın çoğunluğun basit dolandırıcılık suçu yönünden uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin bozma düşüncesine katılmıyorum.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi