1. Hukuk Dairesi 2020/2174 E. , 2021/1562 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden tapu iptali ve tescil isteği red edilerek bedel isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan ...’un maliki olduğu 375 ve 378 parsel sayılı taşınmazlarını davalı kızı ...’ya, ...’nın da diğer davalılara satış suretiyle devrettiğini, mirasbırakanın davalı kızına yaptığı satış işleminin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, diğer davalıların ise taraflarla aynı yerde oturduklarını, komşu taşınmazlarda ziraai faaliyet yapmakta olup muvazaalı işlemi bilerek taşınmazları edindiklerini, iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde rayiç bedelin davalı ...’dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, satış işlemlerinin gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden iyiniyetli 3. kişi konumunda oldukları gerekçesi ile davanın reddine, davalı ... yönünden ise mirasbırakandan davalıya yapılan satış işleminin muvazaalı olduğu ancak taşınmazların iyiniyeti 3. kişi konumundaki diğer davalılara temlik edildiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, bedel isteğinin kabulüne ilişkin verilen karar, Dairece; ‘‘... Somut olayda, mahkemece taraflara bildirecekleri tanıklardan üçer tanesinin dinleneceği belirtilerek tanık sayısına sınırlama getirilmiş, bu nedenle tarafların bildirdikleri tanıkların bir kısmı dinlenilmemiş, ...’ye yazılan yazıya verilen cevaba karşı taraflara beyanda bulunma hakkı tanınmadan karar verilmiştir.Bunun yanında, mirasbırakanın dava konusu taşınmazlar dışında başkaca mal varlığı bulunup bulunmadığı üzerinde de durulmamıştır.Hal böyle olunca, taraflardan da bilgi alınmak suretiyle mirasbırakanın başkaca mal varlığı bulunup bulunmadığının araştırılması, çekişmeli taşınmazların davalılara temlikine ilişkin resmi akitlerin ilgili tapu müdürlüğünden eksiksiz bir şekilde temin edilmesi, taraflarca bildirilen tüm tanıkların dinlenmeleri yönünde 6100 sayılı HMK"nın 243. maddesi uyarınca işlem yapılması, öte yandan dosyaya sunulan bilgi ve belgelere karşı taraflara beyanda bulunma imkanı tanınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken tarafların savunma hakkı kısıtlanarak işin esası bakımından eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir..’’ gerekçesi ile bozulmuş,bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalılar ... ve ... yönünden iyiniyetli 3. kişi konumunda oldukları gerekçesi ile davanın reddine,diğer davalı yönünden tapu iptali ve tescil isteği red edilerek bedel isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’un maliki olduğu 375 ve 378 parsel sayılı taşınmazlarını 22.03.2005 tarihinde davalı kızı ...’ya, ...’nın da 06.12.2010 tarihinde diğer davalılar ... ve ...’ya satış suretiyle temlik ettiği, 1933 doğumlu mirasbırakanın 20.12.0213 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacı oğlu ..., davalı kızı ... ve dava dışı eşi ... ile kızı ...’nin kaldıkları anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak davalı ...’ya yapılan temlikin muvazaalı kabul edilemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davacının temyiz itirazlarına gelince;
Eldeki davada çözümlenmesi gereken husus, dava konusu taşınmazların temlikinde ikinci el konumda olan son kayıt malikleri davalılar ... ve ...’nın iyi niyetli olup olmadıkları, bir başka ifadeyle TMK"nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacakları noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, ikinci el konumundaki davalılar ... ve ...’nın dava konusu taşınmazlara komşu taşınmaz maliki olmaları, bozmadan sonra dinlenen tanık beyanları ile de bu davalıların kendisine temliki gerçekleştiren diğer davalı ... ile akraba olduklarının anlaşılması karşısında, davalı ..."ya yapılan temlikin muvazaalı olduğunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden oldukları, bir başka ifade ile TMK 1023.maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacakları açıktır.
Hal böyle olunca ,davacının tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.