1. Hukuk Dairesi 2015/1730 E. , 2015/6020 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2012
NUMARASI : 2006/185-2012/663
Taraflar arasındaki davadan dolayı Küçükçekmece Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 19.12.2012 gün ve 2006/185 Esas, 2012/663 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan Dairenin, 14.10.2014 gün ve 6209/15640 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekilince istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, paylı mülkiyet üzere olan dava konusu taşınmazda paydaşlar arasında fiili taksim yapılmadığı, 1.katın davalı Sadin"e diğer davalılar tarafından kiraya verildiği, davacı tarafa bir ödeme yapılmadığı gerekçesiyle, 01.11.2000 ila 01.03.2006 dönemine ilişkin olarak bilirkişi tarafından belirlenen 7.155,00 TL ecrimisil alacağının, dava tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş olup, karar, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmekle, Dairece, özetle " Somut olayda, her ne kadar davalı taraf fiili taksim ile kendilerine bırakılan taşınmaz parçasını kullandıklarını savunmuşlar ise de; gerek dinlenen tanıkların beyanından gerekse davacıların iddiasından fiili taksim olgusunun ispatlanamadığı sonucuna varılmaktadır. Bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere davacıların taşınmazda kullandıkları veya kullanabilecekleri bir bölümün bulunup bulunmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; davacıların dava konusu taşınmazda kullandıkları veya kullanabilecekleri bir bölüm bulunup bulunmadığı hususunda araştırma ve inceleme yapılması, kullandıkları veya kullanabilecekleri bir yerin bulunması halinde davanın reddine karar verilmesi gereğine "değinilerek bozulmuştur
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 6744 parsel sayılı taşınmazın davacı Hanife ile davalılar Rafet, Rıdvan ve Özkan"ın mirasbırakanları Hatice adlarına paylı mülkiyet üzere ½ "şer kayıtlı olduğu, taşınmazda kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmayan iki adet binanın yer aldığı, çekişmeli 1. kat dairenin yeraldığı binanın 30-35 yıl süreyle davalılar ve miras bırakanları tarafından tasarruf edildiği, diğer bina da aynı şekilde davacının tasarrufunda iken 2000 yılında yandığı; paydaşlar arasında oluşan fiili kullanım biçiminin, davacıya ait binanın 2000 yılında yanmasıyla sona erdiği; binanın 1.katındaki dairenin davalı Sadin tarafından, diğer davalılara kira ödenmek suretiyle kullanıldığı, davacının, 01.11.2005 tarihli süre içermeyen ihtarname keşide ederek davaya konu 1 nolu dairenin kira gelirinden ½ payın isabet eden tutarın kendisine ödenmesini istediği; ihtarnamenin davalı Sadin"e 14.11.2005 tarihinde diğer davalılara ise 15.11.2005 tarihinde tebliğ edildiği; davacının, 01.11.2000 ila 01.03.2006 tarihleri arasındaki kira bedelinden ½ karşılığı 12.450,00 TL ecrimisilin işgalin başlangıcından itibaren aylık kademeli olarak işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsili isteğiyle elde ki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Fiili taksim sonucu davacının kullanımına bırakılan bina yangın sonucu yıkıldığına göre, paydaşlar arasındaki fiili kullanım durumunun 2000 yılı itibariyle sona erdiği, bina arzın mütemmim cüzü olup, binanın yıkılmasından sonra davacının taşınmazda payı oranında kullanma hakkının bulunduğu, davalıların, 2000 yılından 2005 yılına kadar ki binayı kullanımlarının muvafakata dayalı olduğu, davacının, ihtarname keşide etmekle muvafakatini geri aldığı kabul edilmelidir.
O halde, davacının, davaya konu dairenin yeraldığı davalılar Rıdvan, Rafet ve Özkan tarafından tasarruf edilen binada kullandığı veya kullanabileceği yer bulunmadığı gözetilerek, davacı tarafından keşide edilen ihtarnamenin davalılara tebliğ edildiği tarihten 01.03.2006 tarihine kadarki dönem için ecrimisil hesaplanması ve davalıların temerrüde düşürüldükleri tarihten (ihtarnamenin tebliğ tarihinden) itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Anılan husus, karar düzeltme isteği sırasında yapılan inceleme ile saptandığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin olarak karar düzeltme isteğinin açıklanan nedenden dolayı (6100 Sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 440. maddesi uyarınca kabulüne, Dairenin, 14.10.2014 Tarih 2014/6209 Esas, 2014/ 15640 Karar sayılı bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA ve Mahkemenin 19.12.2012 tarih, 2006/185 esas, 2012/663 karar sayılı kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
-KARŞI OY-
Daha önce Dairece verilen 14.10.2014 tarihli ve 2014/6209-15640 sayılı bozma kararında da vurgulandığı üzere; davacının taşınmazda kullandığı veya kullanabileceği bir yer bulunup bulunmadığının saptanması bakımından mahkemece yapılan araştırma yeterli değildir. Mahkemece verilen kararın bu nedenle bozulması gerektiğinden, çoğunlukla verilen karardaki bozma gerekçesine ve karar düzeltme talebinin reddi gerekirken kabulü görüşüne katılmıyoruz.