Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7665
Karar No: 2014/5847
Karar Tarihi: 22.09.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/7665 Esas 2014/5847 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/7665 E.  ,  2014/5847 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Manavgat 4. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
    TARİHİ : 08/07/2013
    NUMARASI : 2012/180-2013/247

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı taraf arasındaki anlaşma gereğince, müvekkili şirketin işletmesi olan otelde konaklama yapıldığını, işbu konaklamalara ilişkin düzenlenen faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini, bir çok kez fatura bedellerinin davalı taraftan talep edilmesine rağmen, yalnızca 06.09.2010 tarihinde 10.000,00 Euro tahsil edilebildiğini, bu durum üzerine Antalya 9. İcra Müdürlüğü"nün 2010/21723 Esas sayılı dosyasından davalı hakkında takibe geçildiğini, davalı tarafça yetkiye ve borca itiraz edilmesi üzerine, dosyanın yetkili Manavgat İcra Müdürlüğü"ne gönderildiğini, Manavgat 3. İcra Müdürlüğü"nün 2010/3544 Esas sayılı dosyasında davalının takibin, 5.921,41 Euroluk kısmını kabul ettiğini, kabul edilen tutarın dosyaya yatırıldığını, takibin geri kalan kısmına haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, alacağın tamamının sabit olmasına karşın, kısmen ödeme yapılan alacağın bakiye kısmı için dava açmak zorunda kalındığını ileri sürerek, 10.026,00 Euro tutarındaki alacağın, 30.09.2010 tarihinden itibaren kamu bankalarınca uygulanan en yüksek orandaki yıllık faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça fatura ve ticari defter ve kayıtlara dayanıldığından bunlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, daha sonra mahkemece alacağın bulunup bulunmadığını tespit etmek açısından daha sağlıklı bir sonuca ulaşılması için, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde de bilirkişi incelemesine gerek görüldüğü, bilirkişi raporu da eklenmek suretiyle davalı şirkete tebligat çıkarılarak dava konusu faturalara ilişkin dönemi kapsayan davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının sunulmasının istenildiği ancak, davalı şirkete usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına ve verilen kesin süreye rağmen, ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, davalı tarafın, HMK"nın 129/1. maddesine uygun olarak ve süresinde cevap dilekçesi sunmamış olması nedeniyle, sadece HMK"nın 128/1. maddesi uyarınca davacı tarafça ileri sürmüş tüm vakıaları inkâr etmiş sayılacağı, bunun dışında HMK"nın 141/1. maddesi uyarınca öninceleme aşamasında davacı tarafça açıkça muvafakat verilmediğine göre, savunmasını genişletmesinin mümkün olmadığının kabulü gerektiği, kaldı ki, davalı tarafa çıkarılan tebligatta faturalara denk gelen ticari defter ve kayıtların süresinde sunulmaması halinde, bilirkişi raporunda belirtilen dava konusu faturalara konu hizmetin alındığını kabul etmiş sayılacağı hususunun HMK"nın 220/1 ve 2. maddesi uyarınca davalı şirkete usulüne uygun tebligat çıkarılarak ihtar edildiği, söz konusu ihtara davalı şirketçe uyulmaması da dikkate alınarak bilirkişi Ş.. Ş.. sunmuş olduğu 08.04.2013 havale tarihli raporun mahkeme kararına dayanak alındığı, raporun karar vermeye elverişli olduğu, davacının BK"nın 99/3. maddesindeki seçimlik haklardan aynen ödemeyi talep ettiğinin gözetildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 6.502,77 Euro alacağın 30.10.2010 tarihinden itibaren kamu bankalarınca Euro"ya uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, faturaya dayalı konaklama bedelinin tahsili istemine ilişkidir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 1086 sayılı HUMK’nın 326. maddesine göre (6100 sayılı HMK"nın m. 219) her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 83/2. maddesindeki (6100 sayılı HMK"nın m. 222/5.) özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HUMK"nın 330 ve ardından gelen maddelerindeki (HMK"nın m. 220.) konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir. HUMK"nın 332. maddesi (HMK"nın m. 220.), bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HUMK"nın 332. maddesindeki (HMK"nın m. 220.) bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HUMK"nın 330 ve sonraki maddeleri (HMK"nın m. 220.) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen 6762 sayılı TTK"nın 82. maddesindeki (HMK"nın m. 222.) hüküm, “I -Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6762 sayılı TTK"nın 69. vd. maddeleri (6102 sayılı TTK"nın m. 64.) uyarınca da defterlerini yöntemince tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır (HMK m. 222/4).
    Mahkemece, davacı tarafın yevmiye defteri incelenerek bilirkişiden rapor alındıktan sonra, bu rapor eklenerek davalıya, "Ekte gönderilen bilirkişi raporunda HMK 281. maddesi gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde bilirkişi raporunda belirtilen dönemlere ilişkin ticari defter ve kayıtların sunulmaması halinde bilirkişi raporunda belirtilen hizmetin davalı şirket tarafından alınmış sayılacağı hususunun ihtarına" şerhini içerir ihtarname tebliğ edilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta davacı alacaklı tarafından her iki tarafın ticari defterlerine açıkça delil olarak dayanılmasına rağmen mahkemece davalı şirkete ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmesi, ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde HUMK"nın 332 (HMK"nın m.220) ve 6762 sayılı TTK"nın 83. (HMK"nın m. 222/5) maddeleri uyarınca işlem yapılacağı hususu hatırlatılmak suretiyle kesin süre verilmemiş, ihtar içeriğine yazılan şerhin ise yukarıda açıklanan hususları kapsamadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, davalı şirkete yukarıda belirtilen şekilde usulüne uygun şerhli tebligat çıkarılmadığı halde, tebliğin usulüne uygun yapıldığı kabul edilip, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi