11. Hukuk Dairesi 2016/1119 E. , 2016/1425 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
.... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30.09.2015 tarih ve 2015/42-2015/42 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi karşı taraf (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati hacze itiraz vekili; müvekkili aleyhine verilen... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/316 esas 2015/185 karar sayılı ilamının ihtiyati hacze konu edildiğini, müvekkilinin ticari itibarı ve saygınlığı olan bir şirket olduğunu, ihtiyati hacze dayanak ilamın müvekkiline tebliğ edilmeden önce ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati hacze dayanak ilamın temyiz edildiğini ve icra dosyasına nakit 475.000,00 TL depo edilerek mehil vesikası alındığını, bu nedenle ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığını ileri sürerek müvekkili aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Karşı taraf (alacaklı) vekili; ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu savunarak itirazın reddini istemiştir.
Mahkemece, duruşmalı olarak yapılan incelemeye göre; ihtiyati hacze dayanak ilamın ihtiyati hacze itiraz edene tebliğ edilmeden 08.05.2015 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, ihtiyati hacze itiraz eden sigorta şirketinin finans durumu göz önüne alınması gerektiği ve icra dosyasına 475.000,00 TL"nin depo edilerek mehil vesikası alındığı gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararı, karşı taraf (alacaklı) vekili temyiz etmiştir.
Talep, ilama dayanılarak verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İhtiyati haciz, İİK’nın 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, bir para alacağının zamanında ödenmesini temin etmek için mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulması halidir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, talepte bulunanın alacaklı olması, bu alacağın muaccel bulunması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İhtiyati hacze itiraz koşulları ise, aynı Kanun’un 265. maddesinde açıkça düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı borçlu, ihtiyati haciz kararının dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebilir. Bu itiraz sebepleri sınırlı ve şekli niteliktedir.
Somut olayda, taraflar arasında görülen... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/316 esas 2015/185 karar sayılı ilamı ihtiyati hacze konu edilmiş, ihtiyati haciz kararı verilmiş ve borçlu tarafından ihtiyati hacze itiraz edilmiş ve mahkemece, sigorta şirketi olan borçlunun finans durumunun iyi olduğu ve ihtiyati hacze dayanak ilamın temyiz edilerek mehil vesikası alındığı gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak, para borçlarına ilişkin ilama bağlı alacaklarda, ilamın icra takibine ve ihtiyati hacze konu olabilmesi için kural olarak kesinleşmiş olması gerekmemekte ve temyiz aşamasında alınan mehil vesikası da yalnız icra takibinin durmasını sağlamakta olup, ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmamaktadır. Bu durumda, mahkemece, alacaklının vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı olduğu, bunun rehinle de temin edilmediği ve itirazın İİK"nın 265. maddesinde belirtilen sebeplerden olmadığı gözetilerek ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, muaccel olmayan alacaklar için söz konusu olabilen borçlunun ekonomik durumu göz önüne alınarak ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karşı taraf (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın karşı taraf (alacaklı) yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/02/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞIOY
1- Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
2- Mahkemece, alacaklının talebi üzerine henüz kesinleşmemiş ilamlı alacak için önce 08.05.2015 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, bu karara borçlunun itirazı üzerine, takip konusu alacak yönünden borçlu sigorta şirketinin icra dosyasına borcun tamamını (475.000 TL) depo ederek mehil vesikası aldığı, bu nedenle ihtiyati haczi gerektiren sebebin ortadan kalktığı gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
3- Alacaklı taraf, borçlu sigorta şirketinin süreci uzatmak için mehil vesikası aldığı, oysa takibe gerek olmaksızın borcu ödemesi gerektiği gerekçesiyle temyiz isteminde bulunmuş, Dairemiz çoğunluğunca, borçlu sigorta şirketinin ihtiyati hacze itirazının İİK 265.maddesinde sayılan sebepler olmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
4- İlama konu alacakların ne şekilde takip konusu yapılabileceği İİK 32 ve 33.maddelerinde düzenlenmiştir. İİK 32 m. uyarınca, para borcunu havi ilamın takibe konulması halinde, borçlunun süresi içerisinde icranın geri bırakılmasını isteme, borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa iddiasıyla borca itiraz etme hakkı bulunmaktadır.
5- Nitekim somut olayda da, davalı borçlu, yasal süre içerisinde henüz kesinleşmeyen ilama konu alacağın tamamını icra dairesine yatırmış ve mehil vesikası almıştır. Mehil vesikası müddetince ve akabinde de icranın geri bırakılması kararı alınması halinde, ilama konu mahkeme kararı kesinleşinceye kadar borçlu aleyhine her hangi bir takip muamelesi yapılması mümkün olmadığı gibi, buna imkan tanıyan ihtiyati haciz kararı verilmesi de mümkün değildir. Zira, borcun icra veznesine depo edilmesi, İİK 265.maddesinde yer alan “ihtiyati haczin dayandığı sebepler” arasında kabul edilmeli ve söz konusu sebep ortadan kalktığı için de ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmelidir. Nitekim yerel mahkeme de bu gerekçeyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar vermiştir. Aksi düşüncenin kabulü İİK 32 ve 33.maddeleri ile 265.maddesi hükmüne aykırılık teşkil edeceği düşüncesinde olduğumdan Dairemiz çoğunluk görüşüne katılmıyorum.