19. Hukuk Dairesi 2015/6071 E. , 2015/15845 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/11/2014
NUMARASI : 2014/493-2014/381
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 04.10.2012 tarihli Bayilik Protokolü ve 04.10.2012 tarihli Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davalı tarafın işletmeciliği kendisinde bulunan akaryakıt istasyonunda mühnasıran Turkuaz"dan veya Turkuaz"ın belirleyeceği yerden satın alacağı akaryakıt petrol müştaklarını, madeni yağlar ile diğer malları evsafını değiştirmeden satmayı bulundurmayı, teşhir etmeyi, reklamını yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, bayilik sözleşmesinin 04.10.2016 tarihine kadar geçerli olduğunu, aynı tarihli bayilik protokolünün 6. maddesine göre davalı şirketin müvekkili şirketten her yıl 1.000 m3 akaryakıt satın almayı, eksik alınan her m3 akaryakıt için 50 USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı tarafından ihtarname keşide edilerek, müvekkili şirketin muvafakatı olmaksızın akaryakıt istasyonunun devredildiğinden bahisle akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini beyan ve ihtar ettiğini, müvekkili şirket tarafından ihtarname keşide edilerek, müvekkili şirketin alacağını öncelikle tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı şirketin verdiği teminatların paraya çevrilmesi ile karşılanacağının bildirildiğini, tahsilattan sonra müvekkilinin 224.883,00 TL bakiye alacağı kaldığını belirterek, 224.883,00 TL cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağının işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından bayilik sözleşmesinden önce imzalanmış bayilik protokolüne dayanarak açmış olduğu davada istemlerinin reddi gerekeceğini, daha sonra imzalanan bayilik sözleşmesinde müvekkili tarafından herhangi bir taahhütte bulunmadığını, gelişen şartlara göre ileride taahhüt verilebileceğinin kararlaştırıldığını, ileride taahhüt vermemesi halinde uygulanacak hükümlerin arasında bir cezai şart hükmünün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflarca yapılan sözleşmeye istinaden davalı tarafın sözleşmeyi feshetmesinde haklı bir nedenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı taraf lehine davanın mahiyeti ve hakkaniyet ilkesi gereğince bilirkişice belirlenen cezai şart miktarı üzerinden % 50 hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle 12.500 USD cezai şartın, 14.536,86 TL mahrum kalınan kar kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temiz edilmiştir.
.../...
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davalıdan alınmasına, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.