11. Hukuk Dairesi 2015/7165 E. , 2016/1422 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/02/2015 tarih ve 2014/1020-2015/101 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında ...-...-...-... arasında kara yolu ile taşıma sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin taşıma sözleşmesi uyarınca taşımayı gerçekleştirdiğini, davalı şirketin sözleşme uyarınca ödemeyi taahhüt ettiği ücretleri ödemediğini, bu nedenle davalı şirket hakkında ... Müdürlüğü"nün 2014/8423 esas sayılı dosyasında icra takibine başlanıldığını, takibin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle alacağın % 20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkil şirketin merkezinin Mersin"de bulunduğunu, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğü olan ... İcra Müdürlüğü"nde yapıldığını, uyuşmazlık konusu olayda Mersin icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının kusurlu davranışları nedeniyle taşımanın sözleşmede öngörülen süre içerisinde yapılamadığını, bu nedenle üst taşıtanı Transconnect şirketi tarafından müvekkiline ödeme yapılmadığını, müvekkilinin bu durumu davalıya yansıttığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesinin 12. maddesinde sözleşme uyarınca uyuşmazlık vukuunda ... Mahkemeleri"nin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, HMK"nın 17. maddesi uyarınca tacir olan taraflar yönünden yetki sözleşmesinin bağlayıcı olduğu gerekçesiyle davalının yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine yetkili ve görevli mahkemenin sözleşme uyarınca ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği kararın gerekçe kısmında belirtilmiş, ancak hüküm kısmında itirazın iptali davasında davaya dayanak olan icra müdürlüğünün yetkisi bakımından takibin yetkisiz icra müdürlüğünde usulsüz yapılan takibe dayalı olduğu anlaşılamadığından davanın bu nedenle reddine karar verildiği belirtilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, CMR hükümlerine tabi taşıma sözleşmesinden kaynaklı navlun ve sair ücret alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiş olup gerek mülga 1086 sayılı HUMK’nın 382 ve devamı maddelerinde gerekse yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında gerekçeli kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gereklidir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına duyulan güven sarsılmış olacaktır. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği gibi gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki bulunmaması yasal bir zorunluluk olup, HMK"nın 298/2. maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı gibi verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kılmaktadır.
Somut olayda, kararın gerekçe kısmında taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesinin HMK"nın 17. maddesi uyarınca geçerli olduğu, davalının yetki itirazında bulunduğu, kabul edilen yetki itirazı uyarınca mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde yetkili ve görevli ... Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm kısmında ise icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğünün yetkisiz olduğundan bahisle usulsüz takibe dayalı olarak açılan davanın reddine karar verildiği belirtilmiştir. Bu durum karşısında, davanın hangi sebeple reddedildiğine ilişkin karar gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye yol açılmış olduğundan kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.