Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/4728 Esas 2019/2557 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4728
Karar No: 2019/2557

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/4728 Esas 2019/2557 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkilinin görevini yerine getirirken site bütçesinin yetersizliği sebebiyle kendi cebinden borç verdiğini ve davalıdan 15.158,28 TL alacağı olduğunu iddia ederek icra takibi başlatmıştır. Mahkeme, davacının ticari defter ibrazı yapmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yapılan yargılama sonucu davacının alacağının likit olduğu ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirlenmiştir. Sonuç olarak, davalının temyiz itirazları reddedilirken, davacının temyiz itirazları kabul edilerek icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Türk Ticaret Kanunu'nun 64. maddesi: Tacirlerin, işletmelerine ilişkin ticari işlemleri kaydetmekle yükümlü olduğunu belirtmektedir.
- İcra ve İflas Kanunu'nun 41. maddesi: Borçlu, alacaklıya borcunu ödememekte ısrar ederse icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür.
20. Hukuk Dairesi         2018/4728 E.  ,  2019/2557 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten, duruşma istemi değerden reddedildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı dava dilekçesi ile müvekkilinin 01.08.2010-30.06.2011 tarihleri arasında yöneticilik görevi yaptığını, görevinin sona erdiği tarih itibari ile davalıdan site bütçesi yeterli olmadığında site ve blokların ihtiyaçlarını karşılamak için kendi cebinden site bütçesine borç vermesi nedeniyle 15.158,28 TL alacaklı olduğunu, davalı hakkında bu sebeple başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatı talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece davacının tacir olduğu, ticari defterlerinde borç mahiyetinde çıkan paranın yer alması gerektiği, davacı tarafça ticari defter ibrazı yapılmadığı ve borcun tespit edilemediği yönündeki bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 11/01/2016 tarih ve 2015/21062 Esas 2016/95 Karar sayılı ilamı ile "Mahkemece davacının yöneticilik yaptığı döneme ilişkin gelir-gider belgeleri, işletme defterleri ve dava konusu borca ilişkin ibraz edilebilecek fatura ve adi yazılı belge niteliğindeki her türlü belgeler, varsa ödemeler de dikkate alınmak suretiyle davalının sorumlu olduğu miktar bilirkişi marifetiyle belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının tacir olduğu, ticari defterlerinde borç mahiyetinde çıkan paranın yer alması gerektiği, davacı tarafça ticari defter ibrazı yapılmadığı ve borcun tespit edilemediği yönündeki bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir." denilmek suretiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu, site yönetiminin toplam tahsil ettiği miktarın 43.357,55-TL olduğu, davacının 43.357,55-TL para tahsil ettiği buna karşılık 58.515,82-TL de harcama yaptığı, gelir/gider farkı olarak 15.158,28-TL"nin davacının alacaklı olduğu, ... Sitesi Toplu Yapı Yönetiminin 2010-2011 yılları hesap defterlerine göre Site Toplu Yapı Bütçesinin 15.158,28 TL açık verdiği anlaşılmakla; davanın kabulü ile; ... 5. İcra Müdürlüğünün 2012/402 E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, dava konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Davalı tarafın temyiz talebi yönünden; mahkemece bozma ilamındaki hususlar doğrultusunda inceleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulduğuna göre davalının temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Davacı tarafın temyiz talebi yönünden; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    Davaya konu edilen asıl alacak miktarı 2010-2011 yılları hesap defterinde belli olduğu ve likit nitelikte olduğuna göre icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerekirken alacağın likit bir alacak olmadığı gerekçesiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.