20. Hukuk Dairesi 2015/4884 E. , 2016/1091 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı O... Y.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli P.. köyünde bulunan, 681 parsel sayılı 7500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, yörede 1970 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında tarla niteliği ile Temmuz 1957 tarih ve 87 numaralı tapu kaydına dayalı olarak dava dışı ... ... adına tesbit görmüş, bilâhare satış nedeniyle muris ... ... adına tapuya tescil edilmiştir.
O... Y.., çekişmeli parselin bir kısmının kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını belirterek, bu kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle H.. adına tapuya tescilini istemiştir.
Mahkemece, verilen kesin süreye rağmen, davacı vekilince kesin süre içinde ara karar gereklerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacı O.. Y.. vekilinin temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/02/2014 tarih ve ... Esas - ... Karar sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [...somut olayda; davacı vekiline 13/04/2010 günlü oturumda, ölü tapu maliki ... ..."a ait mirasçılık belgesini almak ve bu yönde yetkili ve görevli mahkemede dava açmak üzere 20 günlük kesin süre verildiği, bu süre içinde dava açılmadığı takdirde "taraf teşkilinden ve mirasçılık belgelerinin ibrazından vazgeçmiş ve kaçınmış sayılacakları hususu ile mevcut delil durumuna göre ve taraf teşkili sağlanamadığından sırf bu nedenle davanın reddine karar verileceği"nin ihtar edildiği; 01/06/2010 günlü oturumda, davacı vekilinin, ... ..."a ait mirasçılık belgesini almak için dava açtıklarını belirterek, bu davanın sonucunun beklenmesini talep ettiği ve mahkemece de, davacı vekilinin ... ..."a ait mirasçılık belgesini ibraz etmesinin beklenmesine karar verildiği ve 07/07/2010 günlü oturumda da mirasçılık belgesinin ibraz edildiği; 06/10/2010 günlü oturumda, ibraz edilen mirasçılık belgesi ile celbedilen nüfus kayıtları arasında çelişki bulunması nedeniyle davacı vekiline muris ... ..."ın yeniden mirasçılık belgesini almak üzere dava açması için "10 günlük süre ve yetki belgesi verilmesine" karar verildiği; 10/11/2010 günlü oturumda, davacı vekilinin, muris ... ..."ın yeniden mirasçılık belgesini almak üzere dava açtıklarını, bu davanın henüz sonuçlanmadığını belirterek, dava sonucunun beklenmesini talep ettiği ve mahkemece de, söz konusu mirasçılık belgesini sunmak üzere davacı vekiline "gelecek celseye kadar" süre verildiği; 01/02/2011 günlü oturumda yeniden alınan mirasçılık belgesinin ibraz edildiği ve davacı vekiline, mirasçıların davaya dahil edilmesi için "10 günlük süre" verildiği ve devam eden duruşma safahatına göre de muris ... ..."ın mirasçılarının davaya dahil edildiği, mahallinde keşif yapıldığı, orman mühendisi, ziraat mühendisi ve kadastro teknisyeni bilirkişilerden raporlar alındığı, 12/03/2013 günlü son oturumda da tarafların bu raporlara karşı beyanlarının tesbit edildiği anlaşılmaktadır. Gelinen yargılama safhası itibarıyla davayla ilgili tüm delillerin toplanmış olup, davanın esastan nihaî bir kararla sonuçlandırılması gereken aşamaya ulaştığı izahtan varestedir. Bu aşamadan sonra mahkemece geriye dönülerek 13/04/2010 günlü oturumda, davacı vekiline verilen 20 günlük kesin süre içinde ara karar gereğinin yerine getirilmediğinden bahisle ve HMK"nın 94. maddesi hükmü de yanlış yorumlanarak, keza yapılan işlemin, "tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları" (HMK m.114/1-d) dava şartıyla ilgili olup, hüküm anında bu konudaki noksanlığın giderilmiş olması halinde davanın usûlden reddedilemeyeceği (HMK m.115/3) hükmü de gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.] denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kabulüne, B.. ilçesi, P.. köyü, 681 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda (A) harfi ile gösterilen 2124,21 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile H.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı O.. Y... vekili tarafından yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 2007 yılında 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları yapılmış, sonuçları 26/10/2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak ve uzman orman bilirkişisi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada 681 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu ve kesinleşen orman tahdidinin içinde kaldığı belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacı O.. Y.. davasında haklı çıkması nedeniyle davasının kabulüne karar verildiği halde, 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesine yanlış anlam verilerek davacı O.. Y... eksik harçtan yükümlü tutulması eksik harcın tamamlattırılmasına hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 4. bendi çıkartılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/01/2016 günü oy birliği ile karar verildi.