1. Hukuk Dairesi 2014/6352 E. , 2015/6003 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADANA (KAPATILAN) 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2013
NUMARASI : 2013/402-2013/755
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil davası sonunda,yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ve davalı asil tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava,elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, kendisinin 106/213, davalının da 107/213 oranında kayden paydaş olduğu 3068 ada 6 parsel sayılı taşınmazı davalı paydaşın bina inşa etmek ve kullanmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve 5 yıllık toplam 100,00 TL ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Davalı,davacının payına isabet eden kısmı işgal etmediğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı paydaşın inşa ettiği evin çekişmeli taşınmazın tamamını kapsamadığı, diğer bölümlerin boş olduğu gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece "... dava konusu taşınmazın tapuda arsa vasfı ile kayıtlı olduğu, taraflar arasında fiili bir kullanma biçiminin oluşmadığı, davalının taşınmazın büyük bir bölümüne bina yaparak ve bunu yaparken de diğer davacı paydaşın oyuna müracaat etmeyerek taşınmazın kullanma amacını, yani özgülendiği amacı Türk Medeni Kanununun 692/1. maddesi hükmüne aykırı olacak şekilde değiştirdiği anlaşılmaktadır. Böyle bir davranışın yasal korunmaya mazhar olduğu söylenemez. Hâl böyle olunca, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir." gereğine değinilerek bozulmuş,mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda davalı paydaşın krokide B ile gösterilen bölüme ev yaparak kullandığı kısma elatmanın önlenmesine, evin yıkılması isteğinin ise bilirkişi raporuna atfen fahiş zarar oluşturacağı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde fen bilirkişi krokisinde B harfi ile gösterilen 77 m²"lik eve vaki elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazı yerinde değildir.Reddine.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları ile davalının öteki temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere;bozma kararına uyulmuş olmakla kazanılmış hak (usûli müktesep hak) kuralı uyarınca bozma kararında gösterilen şekilde inceleme yapılarak belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmesi zorunludur. Bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğu tartışmasızdır.
Ne varki; mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma ilamının gereğinin eksiksiz olarak yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur.
Şöyle ki; bozmaya uyulduğu halde fen bilirkişi krokisinde A harfi ile gösterilen 32 m²"lik inşaat temeli ile C harfi ile gösterilen 18 m²"lik ve D harfi ile gösterilen 86 m²"lik davalı tarafından kullanılan bölümler hakkında elatmanın önlenmesi ve A harfi ile gösterilen temel hakkında yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken anılan hususlar hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmemesi doğru olmadığı gibi B harfi ile gösterilen ev hakkındaki yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken yeniden bozmadan önceki gibi reddine karar verilmiş olması ve bozma ilamında ecrimisil hususu kesinleşmediği halde bu istek hakkında hüküm yerinde olumlu veya olumsuz karar verilmemesi de isabetsizdir.
Öte yandan;davacının payına yönelik elatmanın önlenmesine dair hüküm kurulması gerekirken, taşınmazda mülkiyet hakkı bulunan davalının taşınmazın tamamından el çektirilmesi sonucunu doğuracak şekilde mutlak olarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi de doğru değildir.
Davacı vekili ile davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.