Esas No: 2022/51
Karar No: 2022/8722
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/51 Esas 2022/8722 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu işlediği gerekçesiyle mahkum edilmiştir. Ancak, suçun birden fazla mağdura karşı işlenmesi nedeniyle mağdur sayısı kadar mahkumiyet kararı verilmiştir. Ayrıca, sanık etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasıyla eksik ceza almıştır. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozulmuştur ve sanığın kazanılmış hakkı korunarak toplam ceza miktarı üzerinden karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: 5237 sayılı TCK’nın 109/2, 109/3-a, 110 ve 62 maddeleri, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında ... 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/335 esas sayılı dava dosyasında nitelikli yağma suçundan görülen kamu davasının yargılaması esnasında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan suç duyurusunda bulunulduğu, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan kamu davası aynı mahkemenin 2015/194 Esas sırasına kaydedilerek 2014/335 esas sayılı dava dosyası ile aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle birleştirilmesine karar verildiği, 16/06/2015 gün ve 2014/335 Esas 2015/77 sayılı karar ile sanığın nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı TCK’nın 149/1-a-d-h ve 62 maddeleri gereğince 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise 5237 sayılı TCK’nın 109/2, 109/3-a, 110 ve 62 maddeleri gereğince mağdur sayısınca üç kez 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine nitelikli yağma suçundan verilmiş bulunan hükmün Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 30/11/2015 gün ve 2015/5957 Esas, 2015/45507 Karar sayılı ilamı onanarak kesinleştiği, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilmiş bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükümlerin ise 30/12/2015 tarihinde kesinleştiği, sanık denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlediğinden ... Batı 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07/11/2017 gün ve 2016/577 Esas, 2017/682 Karar sayılı kararı ile ihbarda bulunulduğu, bahse konu ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak ... 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/315 esasına kaydolduğu, yapılan yargılama sonucunda hükümlerin açıklandığı ve sanığın 5237 sayılı TCK’nın 109/2, 109/3-a, 110 ve 62 maddeleri gereğince mağdur sayısınca üç kez 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın, olay günü mağdur ...' nin sorumlu müdür yardımcısı, diğer mağdurlar ... ve ...'ın ise kasiyer olarak çalıştıkları A-101 markete gelerek av tüfeğini mağdurlara doğrulttuğu ve tehditle cep telefonlarını aldığı, sonrasında yanında getirdiği plastik kelepçeleri mağdur ...'ya vererek yine diğer mağdurların ellerini kelepçe ile bağlattığı, mağdur ...’ya yazar kasa ve çelik kasaları anahtarla açtırmak suretiyle toplam 6.750.00 TL parayı alarak mağdurları ofise kilitleyerek kaçtığı, olay yerinden ayrılmadan önce mağdurlara “anahtarı yakına attım bir şeyle çekip alırsınız, 15 dakika buradan çıkmayacaksınız, ben buradan ayrıldıktan sonra çıkacaksınız” dediği ve ofisin anahtarını kilitli kapının yaklaşık 1 metre uzağına attığı, mağdurların yaklaşık 15 dakika sonra uzun bir çubukla söz konusu anahtarı alarak kilitli kapıyı açtıkları olayda;
1) Doğal anlamda birden fazla olmakla birlikte hukuki anlamda tek bir fiil ile aynı suçun birden fazla mağdura karşı işlenmesi hali söz konusu olduğundan, 5237 sayılı TCK’nın 43/2. maddesinde düzenlenen aynı neviden fikri içtima hükümleri uyarınca sanık hakkında tek bir ceza verilip bu cezanın arttırılması gerekirken, mağdur sayısınca üç kez mahkumiyet kararı verilmesi,
2) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen istikrarlı içtihatları uyarınca (Örneğin: YCGK’nın 26.04.2011 gün ve 2011/6-188 esas ve 2011/231 sayılı kararında olduğu gibi...), her ne kadar sanık mağdurların vücut bütünlüğü ve cinsel dokunulmazlığına yönelik herhangi bir davranışta bulunmamış ise de; mağdurların kendi şahsi çaba ve gayretleri sonucu kilitli olan kapıyı açarak kurtuldukları, sanığın mağdurları kendiliğinden serbest bırakması gibi bir durumun söz konusu olmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında uygulama koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı TCK'nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca "toplam ceza üzerinden" sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 08/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.