11. Hukuk Dairesi 2015/7073 E. , 2016/1411 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/04/2015 tarih ve 2014/116-2015/71 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafından bestelenen ..., ...., ..., ..., ..., ..., ..."da adlı eserlerin mali haklarının 1.1.1995 tarihli yazılı devir beyanı uyarınca müvekkiline devredildiğini, bu sözleşme uyarınca hak sahibi olan müvekkilinin yazılı izni olmaksızın devredilen eserlerin çoğaltılması dağıtım ve temsilinin hukuka aykırı olduğunu, davalının devir sözleşmesine aykırı olarak müvekkilinin muvafakatini almaksızın dava konusu eserleri albümlerde kullanmaya devam ettiğini, ileri sürerek müvekkilinin mali haklarına yapılan tecavüzün men"ine ve ref"ine fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla FSEK 68. maddesi uyarınca 500,00 TL mali hak bedelinin üç katı olan 1.500,00 TL ile 1,00 TL manevi tazminatın tecavüz tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından sunulan belgenin 5846 Sayılı Yasa"nın 52. maddesi uyarınca mali hakların devrine dair geçerli bir sözleşme olmadığını, zira söz konusu belgede hangi albümün, hangi eserin, hangi mali hakların devredildiğinin açıklanmadığını, böyle bir belgenin geçerli sayılması halinde dahi müvekkilince davacıya cayma bildiriminde bulunulduğunu, davacının yasal 4 haftalık süre zarfında caymaya itiraz davası açmadığını, müvekkilince dava konusu eserlerin kullanılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı tarafından mali hakların devrine ilişkin belge olduğu ileri sürülen notun FSEK 52. maddesi anlamında mali hakların devrine ilişkin geçerli bir devir sözleşmesi niteliğinde olmadığı, devir sözleşmesinde devredilen tüm mali hakların ve devre konu tüm eserlerin belirtilmesinin yasa uyarınca gerekli olduğu, davacı tarafından dayanılan belgenin bu unsurları taşımadığı, bu nedenle geçerli bir mali hak devrinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, 5846 Sayılı Yasa uyarınca telif hakkından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçeyle davanın redine karar verilmiştir. 5846 Sayılı Yasa"nın 52. maddesinde eserden kaynaklanan mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, dava konusu yapılan ve davalı tarafından bestelenen müzik eserlerinin nota ve sözlerinin yer aldığı nota albümünün kapağına eser sahibi davalı tarafından "Bu albümdeki bütün şarkıların yasal hakları 1.1.1995 tarihinde ..."e devredilmiştir. Sahibinin izni olmadan bu eserlerin basımı, yayını, kaydı, ve seslendirilmesi yasaktır." yazılarak altının imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık söz konusu yazılı belgenin 5846 Sayılı Yasa"ya uygun bir hak devri olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu belgede yazılı şekil şartının gerçekleşmiş olması, devredilen hakların tek tek sayılması, hangi eserlere ilişkin hak devri yapıldığın anlaşılabilir olması ve özellikle cayma hakkının kullanıldığı tarihe kadar devir hususunda muarazanın yaratılmış olmaması karşısında söz konusu belgenin 5846 Sayılı Yasanın 52. maddesine uygun bir mali hak devir sözleşmesi olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu durum karşısında mahkemece işin esasının incelenip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.