Taraflar arasında görülen sebebsiz zenginleşmeden doğan alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda yerel mahkemece verilen kabul kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı G..Turizm Ticaret İnşaat Taahhüt Sanayi AŞ şirketinin işlettiği R.. D... Otelde 19/04/2000 tarihinde işe başladığını, davalının bu şirkette muhasebeci olduğunu, kendisinin işveren şirket tarafından 25/10/2009 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, işten çıkarılması sebebiyle 12.111,97 TL kıdem tazminatı ile 1.902,15TL ihbar tazminatının şirket tarafından Denizbank Manavgat Şubesindeki 3536548-351 nolu hesabına 03/11/2009 tarihinde yatırıldığını, bu paranın aynı tarihte 8.014,12TL"sinin davalı S.. Ş.."nin aynı bankada bulunan 2751097-351 numaralı hesabına usulsüz talimatla havale edildiğini, 6.042,00TL"nin ise şahsı tarafından çekildiğini bu itibarla davalının 8.014,12TL sebebsiz zenginleştiğini beyanla sözkonusu miktarın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında ;davacının 26/10/2009 tarihinde, bir hafta sonra ödeyeceğini belirterek müvekkilinden 8.000,00 TL borç para aldığını ve bir hafta sonra da borcunu ve hatta kendilerinin herhangi bir faiz talepleri olmamasına rağmen kendince bir haftalık faiz hesaplayarak bankadaki hesaplarına yatırarak ödediğini, davacının hesabından usulsüzce para aktarıldığı iddiasının doğru olmadığını, davacının bankaya kendi yazılı talimatı ile talimat verdiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, sebebsiz zenginleşmeden doğan alacak istemine ilişkindir. TMK. 6.maddesi gereğince; Kanun aksini emretmedikçe taraflardan her biri iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Buna göre ispat yükü önce davacıdadır. Davacı , davalının malvarlığında haksız iktisp olduğunu ispatla mükelleftir. Davacı yargılama sürecindeki beyanında; davaya konu havaleye vaki talimatı içerir yazılı belgedeki imzanın şahsına ait olduğunu açıkça beyan etmiş, ancak belge içeriğinin davalı tarafından iradesine aykırı olarak doldurulduğunu ifade etmiştir. Ancak, davacı sözkonusu belgenin istem dışı doldurulduğu hususunu usulüne uygun elde edilmiş yasal delillerle ispatlayamamıştır. Davacıya davalı tarafa yemin teklif edip etmeyeceği hususu sorulmuş; davacı açıkça davalıya yemin teklif etmeyeceğini beyan etmiştir. Davacının imzasını havi ve davacının Manavgat Şubesi nezdindeki hesabından davalı S.. Ş.."ye dava konusu 8.014,12 TL"nin virman yapılması talimatını içerir teyidi alınmış yazılı beyanı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının malvarlığındaki sebebsiz zenginleşmeyi ispatlayamayan davacının davasının reddi gerekirken, ispat yükü ters çevrilerek davalının dava konusu meblağı önceden doğan bir borca istinaden ödediğini ispatlayamadığından bahisle davanın reddi cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir . Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.