9. Hukuk Dairesi 2013/13142 E. , 2015/8982 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve buna bağlı olarak haklı feshin koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, davacının iş akdinin feshine haklı gerekçe olarak ileri sürdüğü genel tatil ile hafta tatili alacakları, kanıtlanmadığından mahkemece kabul edilmemiştir. Ancak, ödenmeyen fazla mesai alacaklarının bulunduğu , bu nedenle davacının fesihte haklı olduğu tespitiyle kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti hüküm altına alınmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai ücreti davacı tanıklarının beyanlarına göre tespit edilmiştir. Davalı tanıklarının fazla mesai çalışmalarına yönelik beyanlarına bakıldığında, davacının fazla çalışma yapmadığı ortaya çıkmaktadır.
Bu durumda, davacı tanıklarının beyanlarına göre sonuca gidilmesi doğru ise de, her iki tanığın da davalı işverenliğe karşı aynı mahiyette davaları olup, dosya kapsamında bu işçilerin beyanlarının yan delillerle desteklenmediği anlaşıldığından ortak menfaatleri bulunan tanık beyanlarına itibar edilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece, fazla çalışma yaptığını ispat edemeyen davacının fazla mesai alacağı ile buna bağlı olarak feshin haklı gerekçeye dayandığını ispat edemediği anlaşılmakla kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davası olan tanık beyanlarına göre bu alacakların hüküm altına alınması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.