15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6894 Karar No: 2019/11476 Karar Tarihi: 12.11.2019
Bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/6894 Esas 2019/11476 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2019/6894 E. , 2019/11476 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma HÜKÜM : Şikayetin süresinde yapılmaması sebebi ile davanın düşmesine
Sanıklar hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan şikayetin süresinde yapılmaması sebebi ile davanın düşmesine ilişkin hükümler katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılanın kendisine ait şirket ile işyeri servisi taşımacılık işlerini yaptığı, sanık ... ile birlikte servis taşımacılığı işlerinde kullanılmak üzere minübüs satın alma konusunda aralarında yaptıkları anlaşma ile aracın ..."e ait olacağı ancak fatura kesemediği için söz konusu minübüsün katılanın sahibi olduğu ... Taşımacılık Turizm adına tescil ettirdikleri, söz konusu minübüsün satışı konusunda galericiye ön ödemenin sanık ... tarafından yapıldığı, geriye 1.000"er TL"lik 11 adet ve 7.000 TL"lik 1 adet senet imzaladıkları, bu senette borçlu kısmında katılanın, kefil kısmında ise sanık ..."ın adının yazdığı, 7.000 TL"lik senedin sanık ... tarafından ödendiği, 4 adet senedin katılan tarafından galericiye ödendiği, geriye kalan 7 adet senedin galerici tarafından icraya konulduğu ve sanıklar tarafından ödenmesi ile bu senetlerin de imha edilmeyerek sanıklar tarafından saklandığı daha sonra katılan tarafından verilen vekaletname ile minübüsün sanık ... tarafından satıldığı, daha sonra da söz konusu senetlerin diğer sanık ... tarafından icraya konulduğu ve bu suretle sanıkların TCK"nun 156/1. maddesinde düzenlenen bedelsiz senedi kullanma suçunu işledikleri iddia edilen olayda; sanıklara yüklenen ve TCK’nın 156/1 maddesinde düzenlenen suçun takibinin şikayete bağlı bulunduğu, TCK 73. maddesinde de şikayet süresinin “fiil ve failin öğrenildiği günden itibaren 6 ay” olduğu ve şikayetin süresi içerisinde yapılıp yapılmadığının yargılama şartı olarak kabul edildiği, bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, şikayet süresi olan 6 aylık sürenin davanın katılanı olan borçlunun fiil ve faili öğrendiği, ödeme emrinin tebliğ edildiği 22/11/2012 tarihinde başladığı ve 22/05/2013 tarihinde sona erdiği, sanık vekilince belirtildiği üzere katılanın savcılığa 10/01/2014"de şikayette bulunduğu anlaşıldığından, süresinde yapılmış bir şikâyetin bulunmaması nedeniyle verilen düşme hükümlerinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak, CMK"nun 223/8 ve TCK"nun 73/1. maddeleri uyarınca şikayetin süresinde yapılmaması sebebi ile davanın "düşmesine" hükmedilmesi gerekirken "düşürülmesi" denilmek sureti ile hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından “düşürülmesine" ibaresinin çıkarılıp, yerine "düşmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/11/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.