19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/5120 Karar No: 2020/20475 Karar Tarihi: 22.12.2020
3568 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/5120 Esas 2020/20475 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2020/5120 E. , 2020/20475 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 3568 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda atılı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, kararın kesinleşmesinden sonra sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, hükmün açıklanmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde işlediği suçun TCK"nin 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehtid suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kalması ve sanık ile müşteki arasında 6763 sayılı yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın yeniden değerlendirilmesi lüzumu karşısında, ihbara konu suça ilişkin belirtilen işlemlerin akıbetinin mahkemesinden sorulup, denetim süresi içerisinde işlenen başkaca suç olup olmadığı da araştırılarak sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanamayacağının tartışılması zorunluluğu, 2-Dairemizin 28.09.2020 tarihli 2020/1515 E. 2020/11589 K. sayılı kararında gerekçeleri belirtildiği üzere; Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen CMK"nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda maddi ceza hukukuna dair bir hüküm olduğu, bu nedenle basit yargılama usulünün yürürlük tarihini gösteren Geçici 5/(1)-d. maddesinde yazılı "hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalar yönünden" kısmının Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen "suç ve cezaların kanuniliği" ve "lehe kanun" ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa"ya ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS"ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla, Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.