MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 172 ada ... parsel sayılı ....472,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ekonomik yarar sağlanması mümkün yerlerden olup taşınmazı kullanan kişiler lehine zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşmemesi sebebiyle çayır vasfıyla, 202 ada ... parsel sayılı ....280,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı uyarınca tarla vasfıyla ve 216 ada ... parsel sayılı ....917,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden oldukları belirtilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına; 194 ada ... parsel sayılı ....959,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği uyarınca ... adına; 194 ada ... parsel sayılı ....056,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği uyarınca ... adına ve 216 ada ... parsel sayılı ....282,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği uyarınca ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında davalılardan ..., dava konusu taşınmazlardan 216 ada ... parsel sayılı taşınmazın .../... hissesi yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak davaya katılma talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, 202 ada ... parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmaz ... pay kabul edilmek suretiyle ... payın davacı ..., ... payın dava dışı ... ... adlarına tesciline, 216 ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile taşınmaz ... pay kabul edilmek suretiyle ... payının davacı ..., ... payının davalı ... adına tesciline, 194 ada ... parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmaz ... pay kabul edilmek suretiyle ... payının davacı ..., ... payının ... adına tesciline, 194 ada ... parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmaz ... pay kabul edilmek suretiyle ... payının davacı ..., ... payının davalı ... adına tesciline, 172 ada ... parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin raporlarında (C) harfi ile gösterilen ....534,98 metrekarelik bölümün davacı ... adına, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen ....270,47 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen ....667,35 metrekarelik bölümlerin davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
...- 172 ada ..., 216 ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
...- 202 ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden; dava konusu taşınmaz tapu kaydı uyarınca Hazine adına tespit edilmiş, davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve tanıklar, taşınmazın davacı ve kardeşi ... ...’ye ait olup, ... yıldan fazla bir süredir müştereken kullandıklarını belirtmişlerdir. Mahkemece taşınmazın davacı ve kardeşi ... ...’ye ait olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; davacının kardeşi ... ... tarafından bu taşınmaza ilişkin açılmış bir dava bulunmadığı gibi dosya içerisinde bu dava dosyasına adı geçen tarafından hüküm tarihinden önce sunulmuş bir müdahale dilekçesine de rastlanmamıştır. Somut olayda 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30. maddesinin uygulanmasını gerektiren bir durum da bulunmadığı halde taşınmazın .../... payının ... ... adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
...- 194 ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise; dava konusu taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle sırasıyla ... oğlu ... ve ... oğlu ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler .... ...., ... .... ve .... İl ile tespit bilirkişileri ... .... ve ... ... ...; dava konusu taşınmazların evveliyatında davacının babası ile davalıların babalarına ait bulunduğunu ancak davalıların babaları ....’ya göç ettiği için, taşınmazların önce davacının babası tarafından, sonrasında ise davacı tarafından kullanıldığını, davacının babası ile davalıların babaları arasında bir taksim yapılıp yapılmadığını bilmediklerini beyan etmişlerdir. Davacı aynı keşifteki beyanında, dava konusu taşınmazların taksimle babasına kaldığını, davalıların babalarının bu taşınmazlara karşılık başka mevkiiden yer aldıklarını ve 50 yıldan fazla süredir zilyetliğinin olduğunu belirtmiş, 03.....2014 tarihli dilekçesinde ise “ taşınmaz 50 yıldan fazladır bizim zilyetliğimiz ve tasarrufumuz altındadır. 194 ada ... ve ... parseller ... ve ... adına müşterek yazılmamasını beyan ederim” şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının davasını kanıtladığı, 194 ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazların ... ve ... ile müştereken adına tescilini talep ettiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ancak Mahkemece davacının dilekçesi, dosyadaki beyanları ile keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin beyanları arasındaki çelişki giderilmemiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, yerel bilirkişiler, 6100 sayılı HMK"nın 31. maddesi uyarınca tarafların bildireceği zilyetlik tanıkları, teknik bilirkişi ve ziraat bilirkişisi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, taşınmazların kimden kime, nasıl intikal ettiği, Kadastro Kanunu"nun .... maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap şartlarının davacı lehine oluşup oluşmadığı hususlarında ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler yöntemince giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalı, teknik bilirkişiden keşfi ve uygulamayı izleyip denetlemeye olanak veren rapor alınmalı, ziraat bilirkişisinden taşınmazların niteliğini ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, ....06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.