MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davalının, davacı şirketten aldığı mala ilişkin fatura bedelinin bakiyesi 12.070,29 TL olan alacağın tahsili için yapılan icra takibine , davalının haksız itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı kayıtlarına göre takibe konu borçların tamamının ödendiğini, hatta fazla ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddine ve davacının aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda , davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/10044 esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 12.070,29-TL üzerinden, takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına, davacının alacağı likit olduğundan %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dairemiz"in 23.06.2014 tarihli ve 2014/8264 E.,2014/11655 K. sayılı ilamı ile “Davacı taraf, ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/10044 esas sayılı icra dosyasında davalı ile olan ticari ilişkisinden doğan alacağının tahsilini istemiş ve takip talepnamesinde alacağın kaynağı olarak ""09.05.2012 tarihli cari hesap alacağıdır"" demiştir. Açılan itirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Bu durumda taraflar arasında tüm akdi ilişki incelenerek, davacının davalıdan 09.05.2012 tarihi itibarıyla ne miktar alacaklı olduğunun tarafların ticari kayıtları incelenerek ve konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla saptanması gerekmektedir. Mahkemece alınan bilirkişi asıl ve ek raporları bu yönde yeterli olmayıp, Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. “ gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş , hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında ödeme konusundaki uyuşmazlık, 15.04.2010 ,01.06.2010 ve ikisi de 06.07.2010 tarihli olmak üzere 4 adet çekte toplanmaktadır. İncelenen 3 adet çekin keşidecisi her ne kadar davalı şirket ise de çeklerin lehdarı, birinde ..., diğerlerinde ise hamiline olarak düzenlendiği görülmüştür. Her ne kadar 24.08.2010 keşide tarihli çekte ciro silsilesi içinde davacı şirket yer almakta ise de ,çek davacı şirkete... cirosu ile geçmiş olup, bu çekin davalı tarafından davalıya verildiği kabul edilemez. Ayrıca diğer 3 çekte ise davacı şirketin hiç bir sıfatı bulunmadığından, bu çeklerin de davacı yanca tahsil edildiğinin kabulü doğru değildir. Bu durumda davacının itirazı da dikkate alınarak rapora yapmış olduğu it

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.