18. Ceza Dairesi 2016/17676 E. , 2017/3216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın savunmasında atılı suçlamayı kabul etmediği, kimliğinin birlikte inşaat işlerinde çalıştığı akrabası olan Harbi Sönmez isimli şahıs tarafından alındığını, bu şahsın işlediği suçlarda kendi kimlik bilgilerini kullandığını, 2003 yılının son aylarında askere gittiğini, 20.02.2005 tarihinde terhis olduğunu ifade etmesi karşısında, Adapazarı Askerlik Şubesi Başkanlığı’nın 14.04.2014 tarihli yazısında sanığın 03.12.2003 tarihinde sevk işlemlerinin gerçekleştirildiği, 05.03.2005 tarihinde de terhis olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda sanık hakkında 24.06.2005 tarihinde ... Mahallesi ... Caddesi No:83 ... adresinde bulunan tek katlı evin yatak odası camını zorlayarak içeri girdiğinden bahisle hakkında dava açılmıştır. Soruşturma aşamasında 03.07.2005 tarihinde olay yerinde tespit edilen iki adet parmak izinin Emniyet Genel Müdürüğü’nün sisteminde kayıtlı olup olmadığının sorgulanması sırasında Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sisteminde 30313755 sayısında kayıtlı 18.03.2005 tarihlinde... İli ...İlçesinde meydana gelen iş yerinden hırsızlık olayı ile ilgili tespit edilmiş olan ... isimli şahsa ait olduğu belirtilen parmak izleri ile olay yerinde bulunan parmak izlerinin uyumlu olduğunun tespiti üzerine sanık hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır. Sanığın 13.01.2009 tarihinde Avcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müracaatı üzerine yakalandığı anlaşılmıştır.
Sanığın iddialarının doğruluğunun araştırılması sırasında dosya arasına kazandırılan Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2003/236 esas, 2003/345 sayılı kararında sanık ...’in yağmaya eksik teşebbüs suçundan 765 sayılı TCK"nın 495/2, 497/1, 61 ve 59. maddeleri gereğince sonuç olarak 4 yıl 2 ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükümle birlikte sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildiği, yine Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16.04.2014 tarihli müzekkere cevabında da sanığın sahte kimlik beyanında bulunma suçundan Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 27/09/2004 tarih, 2004/933 sorgu sayılı tutuklama kararının 15/10/2004-27/10/2004 tarihleri arasında infaz edildiğinin belirtilmesi karşısında, sanığın 03.12.2003 - 05.03.2005 tarihleri arasında da askerlik görevini ifa ettiği dikkate alınmaksızın, sanığın aynı tarihlerde hem tutuklu hem de asker olamayacağı gözetilmemiş, ayrıca Uyap üzerinden yapılan sorgulamada Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2003/236 esas, 2003/345 sayılı kararında sanık ... hakkında yağmaya eksik teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulması üzerine Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16/09/2009 tarih, 2007/160 esas, 2009/2015 sayılı kararında “sanık ...’in ...’in kimliğini kullanarak cezaevine girip çıktığı mahkememiz dosyasında hakkında hüküm kesinleşen sanık ...’in olay ile ilgisinin bulunmadığı, sanık Harbi Sönmez’in yakalandığında onun adını vererek suçu kabul edip cezaevine girdiği anlaşıldığından ...’in beraatine ...’in de cezalandırılmasına” şeklindeki hüküm ile sanığın savunmasının desteklendiği anlaşılmıştır.
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nün 16.02.2015 tarihli yazı ve ekinde yer alan 15.02.2015 tarihli Ekspertiz raporunda sanığın 26/12/2013 tarihinde Silivri 2. Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda görevlilerce alınmış olan on parmak izleri ile somut olaya ilişkin Sakarya Emniyet Müdürlüğü’nce 03.07.2005 tarihinde olay yerinde tespit edilen iki adet parmak izi ve Emniyet Genel Müdürüğü’nün 30313755 sayısında kayıtlı 18.03.2005 tarihlinde ... İli ... İlçesinde meydana gelen işyerinden hırsızlık olayı ile ilgili tespit edilmiş olan parmak izlerine dair kimlik bilgilerinin aynı, ancak parmak izlerinin farklı olduğunun belirtildiği, yine İstanbul il Emniyet Müdürlüğü’nün 09.04.2014 tarihli parmak izi incelemesine ilişkin yazısında Sakarya Emniyet Müdürlüğü’nce 03.07.2005 tarihinde olay yerinde tespit edilen iki adet parmak izi ile Silivri 2.Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda görevlilerce alınmış olan on parmak izleri arasında benzerlik bulunmadığının belirtilmesi karşısında, mahkemece hükme esas alınan 07.04.2014 tarihli İstanbul Emniyet Müdürlüğü Olay yeri inceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü’nün ekspertiz raporunda sanığın Silivri 2.Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda görevlilerce alınmış olan on parmak izleri ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 31453281 sayısında kayıtlı, 24.05.2009 tarihinde Avcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce alınmış olan on parmak izinin aynı şahsa ait olduğunun belirtildiği, bu raporda sanığın Silivri 2. Nolu L Tipi Kapalı Cezaevinde bulunduğu sırada alınan parmak izi ile olay yerinde bulunan parmak izlerine ilişkin bir değerlendirme içermediği gözetilmeden ve sanığın kimlik bilgilerinin kullanıldığı iddialarına ilişkin yeterli araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre de;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.