14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9529 Karar No: 2015/974 Karar Tarihi: 02.02.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/9529 Esas 2015/974 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/9529 E. , 2015/974 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.07.2010 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı kooperatif davalı gerçek kişiler ile aralarında yaptıkları taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin 15.08.2003 tarihinde tapu kütüğüne şerh edilmiş olmasına rağmen, davalıların 22.10.2007 tarihinde diğer davalı kooperatife resmi senet ile sattıkları 188 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerin iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalılar ..., ... ve ... vekili ve davalı ... vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir. Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi gereğince; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Ayrıca, 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi gereğince hükmün infaza elverişli olarak kurulması gerekir. Aksi takdirde, hükmün infazı sırasında yeni bazı uyuşmazlıklar ortaya çıkar ve yeni bazı davaların açılması gerekebilir. Somut olaya gelince; 15.08.2003 tarihli 06160 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu olan ve iptal edilen payın bilirkişi vasıtası ile saptanarak açıkça hükümde gösterilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde dava konusu payın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.