14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9506 Karar No: 2015/973 Karar Tarihi: 02.02.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/9506 Esas 2015/973 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/9506 E. , 2015/973 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.05.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve iptal edilen kısımların köy boşluğu olarak gösterilmesi ve müdahalenin men"i ile kal"i istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 131 ada 7 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu bitişik sınır komşusu 131 ada 5 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının köy boşluğu olduğu halde senetsizden 31.03.2009 tarihinde davalı adına tapu kaydının yapıldığını belirtip dava konusu taşınmazın köy boşluğu olarak bırakılmasını ayrıca yola taşan kısma elatmanın önlenmesini ve kal"ini istemiştir. Davalı, davacının dava ehliyeti bulunmadığını ayrıca davaya konu yerin zilyedi olduğunu, kadastro tespitinin doğru olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 131 ada 5 parselin tapu kayıtlarının iptali ve terkinine dosyada yer alan 17.05.2013 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide "E" harfi ile gösterilen yeşil kalem ile taralı 3,80 m2"lik yüzölçümlü, "B" harfi ile gösterilen kırmızı kalem ile taralı 18,90 m2 yüzölçümlü ve "A" harfi ile gösterilen mavi kalem ile taralı 27,87 m2 yüzölçümlü taşınmaz parçalarını 131 ada 5 sayılı parselden tefrik edilerek paftasında köy boşluğu olarak gösterilmesine, krokide "D" harfi ile gösterilen 25,16 m2"lik kısma ve iptal edilen kısımlara davalının müdahalesinin önlenmesine ve kal"ine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre 17.05.2013 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde "D" harfi ile gösterilen 25,16 m2"lik kadastro paftasındaki yola davalının müdahalesinin önlenmesi ve kal"ine ilişkin hüküm sonucuna yönelik davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Ancak 3402 sayılı Yasanın 16/B maddesi mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerlerini orta malları niteliğinde kabul etmiş, tutanakların düzenlenip kesinleşmeleri halinde mülkiyet sicillerine değil de ayrı şekilde tutulacak özel sicile yazılacağını öngörmüştür. Kamunun kadimden beri yararlandığı yerlerden sayılan bu tür taşınmazlar 16. maddenin ana başlığında yazıldığı gibi "kamu malları"ndan sayılırlar. Kamu mallarının öncelikli olarak temsilcisi Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği"dir. Somut uyuşmazlıkta; 17.05.2013 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide "A, B ve E" harfli kısımlara yönelik davaya konu taşınmazın köy boşluğu, köy orta malı olduğu iddiası ile tapu iptali ve tescil istenildiğinden bu tür bir yer için gerçek kişi davacının aktif dava ehliyeti yoktur. Dava açma ehliyeti bulunmadığından davacının açmış olduğu davanın reddi gerektiği halde yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 02.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.