11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9732 Karar No: 2021/528
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/9732 Esas 2021/528 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/9732 E. , 2021/528 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, 14/02/2009 olan suç tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 21/12/2009 tarihine kadar bazı kesintilerle dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve kesinleşen mahkûmiyet hükmü nedeniyle ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alındığı, böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 21/12/2009 tarihinden itibaren, deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun suç tarihi olan 23/08/2012 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 21.01.2021 tarihinde hükmün açıklanma koşullarının oluştuğuna dair ön sorun yönünden üye ..."ın karşı oyu ve oy çokluğu ile diğer yönlerden ise oy birliği ile karar verildi. KARŞI OY Dairemizin 21/01/2021 tarih, 2019/9732 Esas, 2021/528 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebeplerden katılmıyorum. Sanığın, 5237 sayılı TCK’nin 204/1, 62, 53/1. maddeleri gereğince 1 Yıl 8 Ay Hapis Cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin, 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanması suretiyle kurulan Ağrı 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02/06/2015 tarih 2015/116 Esas, 2015/391 Karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır. Sanık hakkında aynı mahkemece 11/11/2009 tarih 2009/164 Es., 2009/437 Kr. sayıyla verilen hükmün CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır. Deneme devresi içinde sanık hakkında Patnos Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17/12/2014 tarih 2014/235 Esas, 2014/399 Karar sayı ile TCK’nin 105/1, 62/1, 52/2 maddeleri ile 1.500 TL APC ve aynı yasanın 86/2, 29, 62, 52/2 maddeleri uyarınca doğrudan 1.500 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükümlere istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür. Kesin olarak verilen hükümlerin olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir. Bu sebeplerle anılan mahkeme kararının öncelikle hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı sebebi ile bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyorum. 21.01.2021