21. Hukuk Dairesi 2018/1306 E. , 2019/2404 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, askerlik süresi dışında kalan sürelerde davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 06/01/1974-01/12/1976 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Maahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı işverenlikte 06/01/1974 - 03/11/1974 tarihleri arası hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasada yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanun"un 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemeyeceği açıktır.
Davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )
Ayrıca çalışmanın blok çalışma niteliğinde olması yani kesintisiz devam etmesi halinde hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi, mevsimlik çalışmanın bulunması ve bu çalışmanın yıllar itibariyle kesintisiz sürdüğünün kabulü halinde de çalışılmayan dönemde hizmet akdi askıda olduğundan hükme esas alınan 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak, mevsimlik çalışmanın sona erdiği yılın sonu esas alınması gerekir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerinden davacı adına Kuruma bildirilen çalışma ve işe giriş bildirgesi bulunmadığı, davalının adının ... olduğu,davacı tarafından aslı sunulan ...Bölge Müdürlüğü"nün 18/09/1978 tarihli ..."a hitaben yazdığı yazının , "64849 sicil sayılı dosyada işlem gören pastane işyerinizle ilgili müdürlüğümüz müfettişlerince işyerinde tanzim edilen 27/08/1974 tarihli ,127 sayılı rapor eki durum tespit tutanağının tetkikinde işyerinizde ...adlı bir işçinin çalıştırılığı halde buna ait işçiliklerin müdürlüğümüze bildirilmediği tespit edilmiştir. " şeklinde olduğu, yazının alt kısmında 06/01/1974 tarihinden itibaren prim tahakkk ettirildiği, davalı Kurumunca sunulan davacıya ait özlük dosya fotokopisi arasında ...tarafından Kuruma hitaben yazılan 07/03/1979 tarihli dilekçede, davacının 1974 yılı içinde kendisine ait pastanede 3 ay çalışıp askere gittiği, daha sonrada ...ya"ya gittiğinin belirtildiği, davacının 04/11/1974-26/07/1976 tarihleri arasında askerlik yaptığı, ... Sigorta Mercii"nin 23/03/2012 tarihli yazısından davacının 01/01/1974-19/01/1974 tarihleri arasında işsizlik süresi olduğu, 11/02/1974-26/02/1974 ve 22/04/1974-31/05/1974 tarihleri arasında zorunlu çalışması bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı adına davalı işyerinde işe girdiğine ilişkin bildirge bulunmamasına rağmen, yukarıda da açıklandığı şekilde çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahsedilemeyeceği açıktır. Ancak, ihtilaf konusu dönemde , dava dışı işyerinden çalışmalarının bildirilmesi halinde kesintisiz çalışmadan bahsedilemeyeceğinden dava dışı işyerinde çalışmaya başlandığı tarih itibariyle hak düşürücü süre söz konusu olacaktır. ...Bölge Müdürlüğü"nün 18/09/1978 tarihli yazısı ..."a hitaben yazılmış ise de davalı ..."ın işyerinin kendisine ait olmadığı yönünde savunması bulunmaması ve davacının ziyaret amaçlı işyerine geldiğini beyan etmesi karşısında, 64849 sicil sayılı işyerinin davalı ..."a ait olduğu anlaşılmaktadır. ... Sigorta Merciinin yazısından davacının 01/01/1974-19/01/1974 tarihleri arasında işsizlik süresi, 11/02/1974-26/02/1974 ve 22/04/1974-31/05/1974 tarihleri arasında zorunlu çalışması bulunduğu anlaşılmakla, öncelikle davacının ...ya"da zorunlu sigortalılığının bulunduğu dönemde , davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmesi hatalı olduğu gibi 11/02/1974-26/02/1974 ve 22/04/1974-31/05/1974 tarihleri arasında dava dışı işyerinde çalışmaları olduğundan hak düşürücü süre de buna göre değerlendirilmelidir.
Yapılacak iş, davacının ...ya"da zorunlu çalışmasının bulunduğu ve Türkiye"de olmadığı tarihlerde hizmetinin tespitine karar verilemeyeceği hususu dikkate alınarak davacının ihtilaflı dönemde yurda giriş- çıkış tarihlerini araştırmak, hak düşürücü süre yönünden değerlendirme yapmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 02/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.