11. Hukuk Dairesi 2015/3363 E. , 2016/1387 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/12/2014 tarih ve 2012/109-2014/1109 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09/02/2016 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile ...Şti. adına ... arasında şirketin ve şirket adına kayıtlı mermer sahaları ile birlikte makine ve ekipmanlarının satışı ile ilgili olarak 27/01/2011 tarihli adi yazılı sözleşme imzalandığını, bu sözleşme gereğince peşinat olarak alacaklısı ..., keşidecisi davacı ... olan 28/02/2011 ödeme tarihli 200.000,00 TL bedelli bononun davalı ..."a teslim edildiğini, 28/02/2011 tarihinde düzenlenen ek sözleşme ile de şirket yetkilisi davalı ..."a 100.000,00 TL ödeme yapıldığını, TTK"nın 520.maddesi uyarınca öngörülen şekilde yapılmayan hisse devir sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmeler taraflara hak ve borç doğurmayacağı için tarafların ancak BK"nun 61. maddesi uyarınca verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteyebileceklerini ileri sürerek, davacı tarafından ödenen 100.000,00 TL"nin faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ..."ın sözleşmelerde...Şti. yetkilisi sıfatıyla imzası bulunduğundan kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu sözleşmenin TTK anlamında bir şirket devri sözleşmesi olmayıp, ön sözleşme olduğunu, sözleşmede öngörülen ödemeler yapıldıktan sonra şirketin devrinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin davacı ve diğer ortaklara sözleşmede öngörülen mermer sahaları ile birlikte 3S0 Kwa jeneratör, 200 m kesme teli, 800 ton civarında hazır blok mermer vd. malzemeleri teslim ettiğini, sözleşmenin 7. maddesinde belirtilen süre zarfında tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesinin alıcıların sorumluluğunda olduğunu, senetlerin iki
tanesinin üst üste ödenmemesi durumunda şirketin devir alındığı şekilde kayıtsız şartsız davalı ..."a iade edileceğini, davacı ve diğer ortakların sahada bulunan mermeri davacının ortağı olduğu dava dışı ... Şti"ye sattıklarını, sözleşme gereğince davacı ve diğer alıcıların ödemeleri gereken 16.041,79 TL ... Prim borcunu, 183,33 TL damga vergisi, 6.241,66 TL orman kullanma bedelini, 7.185,19 TL maden ruhsat harcını, aylık 750,00 TL fenni nezaretçi ücretini, 6.000,00 TL civarında imalat haritası masrafını müvekkillerinin ödediğini, sözleşme gereği teslim edilen jenaratörün kötü kullanım sonucu hurdaya çıkarıldığını, davacının 12.000,00 TL tutarlı elmas teli üretimde kullanarak sarf ettiğini, müvekkillerinin alacağının dava değerinin çok üstünde olduğunu savunarak, takas ve mahsup taleplerinin kabulü ile davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, TTK"nın 520. maddesi hükmü karşısında taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin şekil şartlarına uymadığından geçersiz olduğu, geçersiz sözleşme nedeniyle tarafların sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca aldıklarını iade etmekle yükümlü bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelere istinaden davacının davalıya 100.000 TL ödeme yaptığı ve davacıya teslim edilen malzemeler konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalının davacıdan 111.219.69 TL takasa konu olabilecek alacağı olduğu gerekçesiyle davalı tarafın takas definin kabulü ile takas nedeniyle davanın reddine, karar ve ilam harcı ile yargılama giderlerinden davalının sorumlu olduğuna karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, geçersiz olduğu iddia olunan sözleşme uyarınca ödenen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazmini istemine ilişkindir.
Dava konusu 27.01.2007 tarihli sözleşmede “satıcı" ibaresi altında ...Şti. adına ..., "alıcılar" ibaresi altında ..., ..., ...”ın adı ve imzaları bulunmaktadır. Davalı ..."ın söz konusu sözleşmede kendi adına imzası bulunmayıp sözleşmeyi davalı şirket adına imzaladığı görülmektedir. Sözleşme metni incelendiğinde şirket pay devrine ilişkin bir açıklık bulunmadığı gibi, şirketin ortağına ait payı devri mümkün olamayacağına göre mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin pay devri olarak kabulü ile pay devrinin geçersizliği uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karar verilmesi yerinde değildir. Bu durumda mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin fiilen sona erdirildiği gözetilerek davanın bu çerçevede değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken sözleşme içeriğine uygun düşmeyen yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 11/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.