Irz ve namusa tasaddide bulunma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/6825 Esas 2015/4857 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/6825
Karar No: 2015/4857
Karar Tarihi: 24.03.2015

Irz ve namusa tasaddide bulunma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/6825 Esas 2015/4857 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin ırz ve namusa tasaddüf suçundan yargılandığı davada, sanığın suçunun zamanaşımı nedeniyle düşmesi sonucuna karar verdi. Mahkeme, sanığın 11.09.2007 ile karar tarihi arasında 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 416/2. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı ve 5 yıllık asli zamanaşımı süresinin gerçekleştiği tespitini yaptı. Karar, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi uyarınca bozuldu ve davaya açılan kamu davası 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle düştü.
Kanun Maddeleri:
- 765 sayılı TCK'nın 416/2. maddesi (Irz ve Namusa Tasaddüf)
- 765 sayılı TCK'nın 102/4. maddesi (Asli Zamanaşımı)
- 5237 sayılı TCK'nın 7/2 maddesi (Zamanaşımı Süreleri)
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi (Zamanaşımı Süreleri)
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi (Hükümlerin Bozulması)
- 5271 sayılı CMUK'nın 223/8. maddesi (Düşme Sebepleri)

14. Ceza Dairesi 2014/6825 E. , 2015/4857 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Irz ve namusa tasaddide bulunma
HÜKÜM : Beraat

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık hakkında katılan ...’ye karşı işlediği hakaret suçundan mahkemece kurulan 29.01.2008 günlü beraat hükmü temyiz olunmayarak kesinleştiği halde, bozma sonrası mahkemece 09.12.2010 tarihinde hakaret suçundan ikinci kez verilen beraat kararının hukuki dayanaktan yoksun olup yok hükmünde bulunduğu anlaşılmakla, ırz ve namusa tasaddide bulunma suçundan kurulan beraat hükmü ile sınırlı olarak yapılan incelemede gereği düşünüldü:
Sanığa isnat edilen ırz ve namusa tasaddide bulunma suçunun 765 sayılı TCK.nın 416/2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/4. maddesinde belirlenen 5 yıllık asli zamanaşımı süresine tâbi olduğu ve sanığın sorgusunun yapıldığı 11.09.2007 ile karar tarihi arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK.nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek hükmün 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanık hakkında açılan kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı ...nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 24.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

#