Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/5314
Karar No: 2015/960
Karar Tarihi: 22.01.2015

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2013/5314 Esas 2015/960 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan bir vergi usul kanununa muhalefet suçuyla ilgili davada, sanığın vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz etmekle yükümlü olduğu defter ve belgeleri ibraz etmediği tespit edilmiştir. Mahkeme, sanığın hukuken geçerli olmayan bir tebligatla defter ve belge isteği yapıldığına dair raporun yer aldığı dosyada, incelemenin dairede yapılmasına imkan veren bir nedenin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğine dair bir tespitin bulunmadığına dikkat çekerek eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu savunmuştur. Tehlike oluşturmayacak bir suçtan mahkum olmama, infazın ertelenmesi gibi koşullara uygun olan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı sonucuna varan mahkeme, dosyada yer alan 213 sayılı Kanun ve 5728 sayılı Kanun maddeleri doğrultusunda sanığa 1 yıl hapis cezası verilmesine hükmetmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyledir: 213 sayılı Kanunun 139/2. maddesi, 213 sayılı Kanunun 359/a-2. maddesi, 3167 sayılı Kanunun 16/1. maddesi, 5271 sayılı CMK'nun 231/5. maddesi, 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesi, ve 5237 sayılı TCK\"nun 51/7. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2013/5314 E.  ,  2015/960 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, ibraz için verilen sürenin bitimini izleyen tarihin suç tarihi olduğu cihetle; sanığa 08.04.2009 tarihinde yapılan tebligata rağmen istenen defter ve belgeleri bulamadığını beyanla ek süre istemesi üzerine kendisine ibraz için verilen 15 günlük sürenin bittiği tarih olan 24.04.2009 tarihinden itibaren 10 günlük ek süre verildiği gözetildiğinde, suç tarihinin 04.05.2009 olduğu nazara alınarak gerekçeli karar başlığına “2009” olarak eksik yazılan suç tarihinin 04.05.2009 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    I- 213 sayılı Kanunun 139/2. maddesinde incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı cihetle, dosya arasında bulunan vergi suçu raporu ve ekindeki belgelerden defter ve belge istenmesine ilişkin yazının tebliğ edildiği 08.04.2009 tarihi itibariyle sanığın işyerinin faal olduğunun anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, incelemenin dairede yapılmasına imkan veren 213 sayılı Yasanın 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulup, buna ilişkin bir tespiti varsa belgesini dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmayacağından atılı suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    II- Kabule göre de;
    1 - Belirlenen suç tarihine göre, suç tarihinden önce 08.02.2008 tarihinde 5728 sayılı kanunun 276. maddesiyle yapılan değişiklik ile 213 sayılı Yasanın 359/a-2. maddesindeki hapis cezasının alt sınırının 6 aydan 1 yıla çıkartılması karşısında, sanığın eylemine uyan 213 sayılı Yasanın 359/a-2. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, temel cezanın suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan değişiklikten önceki 359/a-2. maddesi uyarınca 6 ay olarak tespiti suretiyle eksik ceza tayini,
    2- Sanığın adli sicil kaydında geçen 3167 sayılı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca verilen mahkumiyetine ilişkin kaydın silinme koşullarının oluştuğu; yine adli sicil kaydının 5. sırasında bulunan ilamın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olup hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nun 231/5. maddesindeki "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." hükmü karşısında, CMK"nun 231. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmediği, cihetle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nun 231/6-a maddesinde gösterilen, “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel (objektif) koşulunun bulunduğu, aynı Yasanın 231/6-c maddesinde gösterilen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan bir diğeri olan suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinde esas alınacak zararın, kanaat getirici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zarar olduğu, manevi zararın bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda sanığa yüklenen suçtan dolayı herhangi bir zarar doğmadığı gözetilerek, hakkında takdiri indirim uygulanan ve “tekrar suç işlemeyeceği hususu olumlu değerlendirilerek cezası ertelenen sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, "sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “şartları oluşmadığından” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    3- 5237 sayılı TCK"nun 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi