20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4571 Karar No: 2016/1060 Karar Tarihi: 27.01.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/4571 Esas 2016/1060 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/4571 E. , 2016/1060 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, kadastro mahkemesine verdiği 06.04.2011 tarihli dava dilekçesinde; ... Köyü (eski 116) 162 ada 18 parsel sayılı (eski 3900 m2) 445,57 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davalılar adına tesbit edildiğini, ancak, taşınmazın kısmen kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, tesbitin iptali ve orman tahdidi içinde kalan kısmının orman niteliği ile ... adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, yenileme kadastrosuna itiraz süresi içinde açılan davada, yenilemede hata olmadığı, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; asliye hukuk mahkemesince, davacının davasının kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha önce sınırlaması yapılmayan ormanlarda 4785 sayılı Kanun gözönünde bulundurularak 1984 yılında yapılan ve 11.12.1985 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ilk tahdidin aplikasyonu ve 2/B uygulaması, 22.04.1992 tarihinde ilân edilen, aplikayon ve 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan ve orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/01/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.