16. Hukuk Dairesi 2015/10268 E. , 2017/4346 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 102 ada 42 parsel sayılı ....151.50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, sonrasında 31.07.2007 tarihinde satın alma neticesinde ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., kök muris ... ..."den miras yoluyla gelen hakka dayanarak murisi ..."in miras payı oranında tapu ipt... ve ... adına tescili, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmış, cevaba cevap dilekçesinde ... adına tescil talebini kendi adına tescil istediği şeklinde düzeltmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle, dava konusu 102 ada 42 parsel sayılı taşınmazın davacının dedesi ... ...’den intikal ettiğini, taşınmazda davacının babası ...’den gelen miras hissesi olduğunu, kadastro sırasında hatalı olarak davacının amcası ... adına tespit ve tescil edildiğini, davalı ...’ın da kötüniyetli olarak taşınmazı ...’den satın aldığını belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının davacının babası ...’e isabet eden miras hissesi oranında ipt... ile ... adına tapuya tescili, mümkün olmadığı takdirde tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar ... ve ... vekili özetle; muris ... ...’in ölmeden önce tüm mirasçılarının yerlerini belirleyip ölene kadar kendisinin kullandığını, ölümünden sonra da sağlığında belirlediği şekilde mirasın paylaşıldığını, dava konusu taşınmazın davalı ... ile annesi ...’a kaldığını, ...’ın da hissesini ...’ya sattığını, davalı ...’ın da taşınmazı iyiniyetle ...’dan satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davacı ... vekili süresinde verdiği cevaba cevap dilekçesinde ise; dava dilekçesinde sehven ... adına tescil istediklerini, dava konusu taşınmazda ...’den gelen miras hakkının davacı ve kardeşleri arasında yapılan paylaşımda davacıya düştüğünü, davalı adına olan tapu kaydının ipt... ile davacı adına tescil istediklerini, muris ... ...’in bir kısım yerleri paylaşıldı ise de dava konusu taşınmazın paylaşılmaksızın davacının babası ... ve davalı ...’e kaldığını belirtmiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmazın kök muris ..."e ait olduğu, ..."in davacı ..."in dedesi olduğu, taraflar arasında gerçekleşmiş bir miras taksim sözleşmesinin bulunduğunun ispat edilemediği, dava konusu yerin davacı ..."e verildiğine ilişkin soyut iddiadan başka herhangi bir verinin bulunmadığı, tüm mirasçıların birlikte dava açmasının görülebilirlik şartı olduğu, üçüncü kişi konumundaki diğer davalı ..."a karşı da tüm mirasçıların birlikte dava açması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, ret gerekçesi dosya kapsamına, usul ve Yasa’ya uygun düşmemektedir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın dedesi olan kök muris ... ...’den intikal ettiğini belirterek ondan babası ...’e intikal eden miras payının kendi adına tescilini istemektedir. Davalı ... kök muris ... ...’in terekesine göre .... kişi durumunda bulunmaktadır. Terekeye dahil bir taşınmaz için bir mirasçı tek başına .... kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açamaz. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK"nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Bu halde mirasçılardan birisinin kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. Ayrıca, davacının tapu ipt... ve tescile yönelik asli talebinin bu gerekçeyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğine göre tazminata yönelik feri talebinin değerlendirilmesi de bu aşamada mümkün bulunmamaktadır. Netice itibariyle, mahkemece belirtilen gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile esastan ret kararı verilmesi isabetsiz ise de bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün .... fıkrasında “Davanın reddine” ifadesinin cümleden çıkartılarak yerine “Davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine” ifadesinin yazılmasına, hüküm ve hüküm gerekçesinin bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep h...nde temyiz eden davacıya iadesine,
08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.