16. Hukuk Dairesi 2018/4881 E. , 2021/1662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 2 parsel sayılı 1.554,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., paydaşı olduğu 108 ada 2 parsel ile dava konusu 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın müşterek sınırının hatalı belirlendiğini ileri sürerek, iddiasına konu kısmın 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek 108 ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri ...,... tarafından düzenlenen 24.04.2013 tarihli rapora ekli krokide kırmızı renkte gösterilen 82,31 metrekare miktarındaki kısmının tapu kaydının iptali ile bu kısmın aynı yerde bulunan 108 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilavesine, davalı adına kayıtlı 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın iptal ve ilave edilen 2/3 oranına tekabül eden 54,87 metrekaresinin davacı ... adına, ... miras şirketi temsilcisi talepte bulunmadığından iptal ve ilave edilen 82,31 metrekaresinin 1/3 kısmına tekabül eden 27,44 metrekaresinin davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı adına kayıtlı 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerin buna göre düzenlenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümünün davalıya ait parsele sehven kaydedildiği, daha önceki kadastral ölçümlerin gerçeğe uygun olduğu ve tanıklarında bu durumu beyan ettikleri gerekçe gösterilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Dava, ortak sınır ihtilafına ilişkindir. Keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının taşınmazların müşterek sınırlarının neresi olduğuna ilişkin bilgileri bulunmadığı gibi, davacı tanıklarından ... tarafından taraflar arasındaki sınırın, davalı tarafından zamanla değiştirildiği, tespit sırasında da davalının mevcut duruma göre sınırları tespit ettirdiği belirtilmekle birlikte, sözü edilen tanık davacının kardeşi olduğundan beyanına itibar etmek mümkün değildir. Diğer taraftan keşif sırasında dinlenen ve tespit sırasında taşınmazların yanında bulunduğunu belirten tutanak tanığı, tespit sırasında tarafları çağırmaları üzerine geldiklerini ve gösterdikleri sınırlara göre kadastro tespitinin yapıldığını belirtmiştir. Şu halde, davacının cevaba cevap dilekçesinde, dava konusu yerde serender bulunduğu, sınırın bu serenderin ortasından geçtiği ve bu serenderin husumet nedeniyle kimse tarafından kullanılmadığı yönündeki beyanı ile dava konusu yerde zilyetliği bulunmadığına yönelik kabulü de dikkate alındığında, davacının davasını ispat edemediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilmesi suretiyle yazıl şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.