23. Hukuk Dairesi 2014/142 E. , 2014/5754 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2013
NUMARASI : 2011/96-2013/332
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında imzalanan 1999 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, müvekkilinin inşaatı zamanında tamamlayamaması nedeniyle, Sincan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 11.01.2005 tarih ve 2001/1134 E, 2005/2 K. sayılı kararı ile geriye etkili olarak feshedildiğini, müvekkilinin inşaatı fesih tarihine göre %60 oranında tamamladığını, bunun maliyetinin kararda yaklaşık 120.000,00 TL olarak belirlendiğini, bir kısım dairelerin müvekkilinin anlaştığı üçüncü kişilere tapuda devirleri yapılmış ise de, bu karardan sonra davalının üçüncü kişiler aleyhine açtığı tapu iptal tescili davaları sonucu tapu kayıtları iptal edilerek davalı adına tescil edildiğini, imalattan doğan sebepsiz zenginleşmenin karşılığının davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL"nin 13.12.2001 tarihinden itibaren yasal faizle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 12.09.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 279.143,65 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, imalatın yararsız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava tarihi itibarıyla davacı-yüklenici için geçerli olan beş yıllık zamanaşımı süresinin, Sincan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin ilgili kararının kesinleşme tarihi itibarıyla dolmadığı, inşaatın güçlendirilmesinin ekonomik olmadığı, bu durumda davacının yalnız enkaz bedelini talep edebileceği, her ne kadar talep içerisinde enkaz bedeli bulunmamakta ise de çoğun içerisinde azın da bulunduğu kuralı gereği davacının talebinin bu çerçevede değerlendirildiği, ıslah tarihi itibariyle 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 126/4 ve 128. maddeleri uyarınca sözleşmenin feshi tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, bu nedenle ıslah ile artırılan miktar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir
2)Dava, sözleşmenin feshi sebebiyle imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Islah edilen alacağa ilişkin 13.09.2011 ve 30.09.2011 tarihinde yapılan zamanaşımı savunması, bu savunmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan HUMK"nın 187. (HMK"nın 116.) maddesi kapsamında bir ilk itiraz olmayıp maddi hukuktan kaynaklanan bir def"i ve savunma aracıdır. Zamanaşımı def"i, usule ilişkin kanunlarda değil, maddi hukuka ilişkin kanunlarda düzenlendiğinden uyuşmazlığın esasına ilişkin bir savunma nedenidir. Zira, uyuşmazlık noktaları açıklığa kavuşup, belirli hale geldikten sonra, uyuşmazlıkla ilgili süreler hakkında karar vermek de mümkün hale gelmiş olur. Uyuşmazlık noktaları tam olarak belirlenmeden, uyuşmazlığın esası ile ilgili, maddi hukuka dahil olan bir konuda karar verilemez.
Bu durumda mahkemece, ıslah tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı kabul edilen ıslah ile arttırılan miktar yönünden davanın esastan reddedildiği gözetilerek, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 12/1. maddesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden nispi vekalet ücreti verilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün 4. bendinde yer alan "1.320,00 TL maktu "ibaresi hükümden çıkarılarak, yerine "" 20.598,62 TL"" ibaresinin yazılmasına, kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıdan alınmasına, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.