16. Hukuk Dairesi 2015/10227 E. , 2017/4339 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 91 parsel sayılı 980.... metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iştiraken ... ... ve arkadaşları adlarına, 106 ada ... parsel sayılı ....020,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, taksim, satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 106 ada ... ve 107 ada 69 parsel sayılı sırasıyla ....517.57, 791,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ... adına, 106 ada ... ve 107 ada ... parsel sayılı 624.49, ....966,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iştiraken ... ve arkadaşları adlarına, 106 ada 28 parsel sayılı 225,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, taksim, satış, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle müştereken ..., .... ve ... ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., murisi ... ..... adına kayıtlı 103 ada 91, 106 ada ..., ... ve 107 ada 69 parsel sayılı taşınmazlarla davalılar adına kayıtlı 106 ada ..., 28 ve 107 ada ... parsel sayılı taşınmaz sınırlarının hatalı tespit edildiği, murisi adına kayıtlı taşınmazların davalılara ait taşınmazlarda kalacak şekilde daraltıldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ... vekili özetle, 103 ada 91, 106 ada ..., ..., 107 ada 69 parsel sayılı taşınmazların kadastro sırasında davacı murisi ... ... adına tespit ve tescil edildiğini, kadastro sırasında sınırların isabetli çizilmediğini, 106 ada ... parselin davalı 106 ada ... parsel, 106 ada ... parselin davalı 106 ada 28 parsel, 107 ada 69 parselin davalı 107 ada ... parsel lehine daraltıldığını belirterek 103 ada 91, 106 ada ..., ..., 107 ada 69 parseller ile davalılar adına kayıtlı 106 ada ..., 28 ve 107 ada ... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile dava konusu taşınmazlar lehine meydana gelen artışın eski tapu ve fiili kullanım durumu dikkate alınarak keşifte tespit edilecek miktarın davacı murisine ait parsellere ilave edilerek tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece; davacı vekiline ........2014 tarihli celsede delil avansı yatırması için verilen kesin süre içerisinde avans yatırılmadığından keşif ara kararının yerine getirilemediği, bunun sonucu olarak da davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; ret gerekçesi dosya kapsamına, usul ve Yasa’ya uygun düşmemektedir. Davacı taraf, dava konusu taşınmazların davacı murisi ... ...’ya ait taşınmazlara eklenmesini talep etmiş ise de davacı murisi olarak belirtilen ... ...’nın UYAP’tan alınan nüfus kaydına göre sağ olduğu anlaşılmaktadır. Davacı ...’in sağ olan babası ... ... yerine bu şekilde dava açması mümkün bulunmadığından aktif husumet ehliyetine sahip olduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsiz ise de ret kararı sonucu itibarı ile doğru olup, bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün .... fıkrasından “ispatlanamayan davanın reddine” ifadesi çıkartılarak yerine “davanın aktif husumet yokluğundan reddine” ifadesinin yazılmasına, hüküm ve hüküm gerekçesinin bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.