Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2013/11163 Esas 2014/9362 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/11163
Karar No: 2014/9362
Karar Tarihi: 14.04.2014

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2013/11163 Esas 2014/9362 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Şarkışla Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ve \"Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması\" suçundan açılan davada, sanık hakkında zincirleme suç uyarınca artırım yapılması gerektiği belirtilmiş, ancak sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyip istemediğinin sorulması ve zararın giderilmesine kadar karar verilmemesi nedeniyle hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Ayrıca, hüküm esnasında yapılan çelişkili ihtarlar, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar bazı haklardan yoksun bırakılması konusunda yanlış karar verilmesi gibi hatalar tespit edilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi 3. fıkrası gereği, sanığın haklarına yeterince dikkat edilmemesi bu hükmün bozulmasına yol açmıştır. Kanunda belirtilen hususlara uygun davranılması ve sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması sağlanması gerekmektedir.
8. Ceza Dairesi         2013/11163 E.  ,  2014/9362 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/363688
    MAHKEMESİ : Şarkışla Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 16/06/2011
    NUMARASI : 2010/121 (E) ve 2011/88 (K)
    SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması


    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre Cumhuriyet Savcısının, zincirleme suç uyarınca artırım yapılırken alt sınırın üzerinde artırım yapılması gerektiğine; sanığın, lehe hükümlerin uygulanmadığına yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının red- dine, ancak:

    1- 17.02.2011 tarihli oturumda katılanın zararını karşılamak istediğini beyan eden ve kendisine bir sonraki celseye kadar süre verilen sanığın, 17.03.2011 tarihli dilekçe ile katılana ulaşamadığını ve bu sebeple zararı karşılayamadığını ileri sürdüğünün anlaşılması karşısında; sanıktan halen etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyip istemediği sorularak, talebi halinde ödeme yeri belirlenip, uygun süre verilerek, zararı gidermesi sağlanmadan yazılı biçimde karar verilmesi,

    2- Kabul ve uygulamaya göre de;

    a- Hükmün esasını oluşturan kısa kararda hapis cezası yanında tayin olunan adli para cezasına esas birim gün sayısının adli para cezasına çevrilmesine ve adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceği ihtaratının yapıldığı bölümlerin gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer almaması suretiyle çelişkiye neden olunması,

    b- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise 2. fıkra gereğince cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

    Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa- nın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.