19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3378 Karar No: 2015/15771 Karar Tarihi: 30.11.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/3378 Esas 2015/15771 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2015/3378 E. , 2015/15771 K. "İçtihat Metni"
I
MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 13/11/2014 NUMARASI : 2013/449-2014/434
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında zamanaşımına uğramış bonolara dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığını, takibe konu bonoların araç bedeli ve teminatı olarak davalıya verildiğini, aracın satışından karşılıklı olarak vazgeçildiğini, ancak bonoların müvekkiline iade edilmediğini, davalının yaklaşık 7 yıl sonra kötüniyetli olarak bedelsiz olan bu bonoları takibe koyduğunu belirterek müvekkilinin takibe konu bonolar nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu bonoların araç bedeli olarak müvekkiline verildiğini, aracın satışından karşılıklı olarak vazgeçmenin söz konusu olmadığını, davacının hasar verdiği aracı bırakarak kaçtığını, bu hasar bedeli ve satış bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle icra takibi başlatıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; takibe konu senetlerin araç alımı satımı nedeniyle düzenlendiği, aracın ayıplı olması nedeniyle davalıya iade edildiği, davalı taraf aracın hasarlı olarak iade edildiğini iddia etmiş ise de bu konudaki iddiasını kanıtlayamadığı, dolayısıyla takibe konu senetlerin bedelsiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zamanaşımına uğramış bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Bu durumda dava, 6102 sayılı TTK"nın 4. maddesi kapsamında ticari dava niteliğindedir. Aynı Kanunun 6335 sayılı Kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re"sen gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece dava tarihi de dikkate alındığında davanın asliye ticaret mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.