Taraflar arasındaki tespit davası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının müvekkil ....Tarım Kredi Kooperatifinin ortağı olduğunu, Kooperatifte gerçekleştirilen bir müfettiş kontrolünden sonra bazı senetlerdeki imzaların, ortaklar tarafından kabul edilmediğini, bu nedenle 2192 sayılı ve 17.05.2002 tarihli müşterek müteselsil borç senedi ile 2238 sayılı ve 02.07.2002 tarihli müşterek müteselsil borç senetlerindeki davalıya ait borç senedindeki imzaların davalıya ait olup olmadığının tespit edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu senetlerle ilgili davacı tarafın bu davanın ikamesinden sonra takibe geçtiklerini ve kendileri tarafından itiraz edildiğini, hukuki yararın bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia,savunma ve dosya kapsamına göre; davacı kooperatifin, dava konusu senetlerdeki imzaların davalıya ait olup olmadığının tespiti için dava açtıktan sonra aynı senetleri icra takibine konu ettiğini, bu haliyle davacının bu tespit davasını açmakta hukuki yararı kalmadığını, açacağı eda davası niteliğindeki itirazın iptali davasında içinde senetlerdeki imzalarına davalıya ait olup olmadığı tespit edileceği, davacının hukuki yararı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, 2192 sayılı ve 17.05.2002 tarihli ile 2238 sayılı ve 02.07.2002 tarihli müşterek müteselsil borç senetlerindeki imzanın davalıya aidiyetinin tespitine ilişkindir. Dava konusu senetlerdeki imzanın davalıya aidiyetinin tespiti davası devam ederken, davacının aynı senede dayanarak davalı borçlu hakkında ilamsız icra takibi yapması, davacının tespit davasındaki hukuki yararını ortadan kaldırmaz. Bu husus gözardı edilerek, senetlerdeki imzanın aidiyetinin, itiraza uğrayan ilamsız icra takibine karşı açılacak itirazın iptali davasında tespit edilebileceği ve davada hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.