Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/12922 Esas 2019/492 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12922
Karar No: 2019/492
Karar Tarihi: 23.01.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/12922 Esas 2019/492 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/12922 E.  ,  2019/492 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, davalının oğlu olduğunu, kendisinin de davalı oğlu gibi Almanya"da uzun yıllar çalışıp emekli olduğunu ve Türkiye"ye döndüğünü, davalı halen orada olduğu için emekli maaşlarının tahsil edilmesi amacıyla davalıya 03.10.1995 tarihinde vekalet verdiğini, davalının da bu vekaletle kendisi adına açılan hesaptan emekli maaşlarını tahsil ettiğini, ancak kendisine ödemediğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 80.000 Euro"nun faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, çektiği paraları davacıya ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taralarca temyiz edilmiştir.
    1-Dava, vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklı alacak talebine ilişkin olup, davacı, eldeki davayla davalı oğlunun aldığı vekaletle hesabından çektiği emekli maaşlarını kendisine ödemediğini iddia etmiş, davalı ise ödediğini savunmuştur. Mahkemece, dosya içerisinde bulunan dekontlarda davalının imzası olup, parayı çektiği sabit olmakla birlikte davacıya geri ödediğini ispatlayamadığından alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacıya mernis adresinde Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebligat yapılmış ve bunun üzerine ibraz edilen cevap dilekçesinin süresinde verilmediğinden bahisle cevap dilekçesindeki zamanaşımı, takas-mahsup gibi diğer savunmalarda dikkate alınmadan hüküm tesis edilmiştir. Oysa ki, davacı, dava dilekçesinde oğlu olan davalıya ait Almanya adresini de bildirmiş buraya tebligat yapılmasını istemiş, mahkemece sadece Türkiye" de bulunan adrese tebligat yapılmış bu adresten davalının Almanya"da yaşadığı da bildirilerek tebligat iade olduğu halde dava dilekçesindeki yurtdışı adresine tebligat yapılmak yerine mernis adresine tebligat çıkartılmıştır. Bu durumda yapılan tebligatın usulüne uygun olduğundan bahsedilemez ve davalının sunduğu cevap dilekçesinin de süresinde olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, davalının cevap dilekçesi de değerlendirilip, delil listesindeki sunmuş olduğu delillerde toplanmak suretiyle yeniden değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına;
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 harcın istek halinde davacıya 3.800,91 TL harcında davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.