4. Hukuk Dairesi 2020/3829 E. , 2021/1416 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından, hasımsız olarak 21/01/2015 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyeti tespiti ve adına tescili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 16/09/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi dahili davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Davacı, 1986 model Fiat marka motor ve şasi numarası belli olan traktörü dedesi ...’in satın aldığını, traktörün 1999 yılında dedesi tarafından kendisine devredildiğini, traktörün ödenemeyen banka kredi borcunun tarafından ödendiğini, trafik sicili olmadığı için adına tescil yaptıramadığını, traktörü 16 yıldır çekişmesiz olarak kullandığını belirterek mülkiyetin kendisine ait olduğunun tespitini ve adına tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, HMK."nın 150. maddesi gereğince iki kez işlemden kaldırılmasına karar verilen davanın HMK."nın 150/5,6 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş, 21/04/2016 tarihli duruşmada sehven davaya dahil edilen davalı ... Müdürlüğünün dava konusu bakımından taraf sıfatı bulunmadığı, mülkiyet tespitine yönelik ayrı bir davası ya da katılımı da bulunmadığından lehine vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; davanın hasımsız olarak açıldığı, mahkemece 21/04/2016 tarihli 5. celsede kurulan ara kararla; “Davalı olarak Hazine"nin davaya dahili ile dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiye tebliğine...” karar verildiği, davanın kabulü yönünde verilen ilk kararın davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemiz"in 28/02/2019 gün ve 2016/16587 esas, 2019/114 karar sayılı ilamıyla bozulduğu yargılamaya katılan davalı vekilinin bu şekilde dosyaya emek ve mesai harcadığı, lehine vekalet ücreti takdiri gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının, 6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle gerekçesinde yer alan "... Mahkememizce 21/04/2016 tarihli duruşmada sehven davaya dahil edilen Mal Müdürlüğünün dava konusu bakımından taraf sıfatı bulunmamaktadır. Dolayısıyla Mal Müdürlüğünün sehven dahili davalı olarak gösterilmesi ve yargılamaya dahili davalı olarak çağrılması da kendisine taraf sıfatı kazandırmaz. Mal Müdürlüğünün mülkiyet tespitine yönelik ayrı bir davası ya da katılımı bulunmadığından (Yargıtay 16.HD., 04/12/2017 tarih, 2015/11405E., 2017/8396K.) kendisini vekille temsil ettiren Mal Müdürlüğü lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." kısmının ve hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinde yer alan "5-Davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına," ifadesinin çıkarılarak, hüküm kısmına yerine “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin eklenmesine, kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA 25/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.