Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/3663 Esas 2016/1041 Karar Sayılı İlamı

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... vekili ve davalı O... Y.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları sırasında H... ilçesi, 190 ada 26 parsel sayılı taşınmaz 27800,92 m2 yüzölçümü ve çalılık ve ağaçlık vasfıyla H... adına tespit edilmiş, O.. Y.. kadastro mahkemesinde açtığı ... E. sayılı tespite itiraz davasında yapılan yargılama sonucu taşınmazın orman vasfıyla H... adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmesi ve hükmün taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmesiyle taşınmaz tapuya orman niteliğiyle hükmen tescil edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 190 ada 26 parsel içinde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği yaklaşık 8000 m2"lik taşınmazın müvekkili tarafından yıllardır kullanıldığını, taşınmazın orman vasfını taşımadığı halde orman olarak tespit edildiğini ileri sürerek, tespitin iptali ile taşınmazın müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde imar ve ihya yolu ile zilyetlik koşullarının bulunmadığından, davanın O.. Y.. açısından reddine, H... açısından ise usûlden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ... vekili tarafından esasa; davalı O.. Y.. tarafından ise vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacak orman sayılan yerlerden olduğu gibi taşınmaz imar ve ihya edilmediğinden zilyetlik koşullarının da bulunmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında ve dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden (keşifte belirlenen değer üzerinden eksik harç tamamlanmadığı için) nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27/01/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.