
Esas No: 2015/3529
Karar No: 2016/1040
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/3529 Esas 2016/1040 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ile davalılardan ... Yönetimi ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili asliye hukuk mahkemesine sunduğu 26/12/2008 havale tarihli dava dilekçesiyle, ... köyünde kain sınrlarını dava dilekçesinde bildirdiği iki parça taşınmazın zilyet sıfatı ile maliki olduğunu iddia ederek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazların adına tescilini talep etmiştir.
Yargılama sırasında yörede 3402 sayılı Kadastro Kanununun (5831 sayılı Kanunun 9. maddesi ile eklenen) geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmalarının başlaması sebebiyle mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir.
Kadastro çalışmaları sırasında dava konusu parsellere ilişkin düzenlenen tutanaklarda 261 ada 19 sayılı parselin 12049,19 m² ve 314 ada 6 sayılı parselin ise 6157,08 m² yüzölçümü ve sulu tarla vasfıyla, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/500 E. sayılı dosyasında davalı oldukları belirtilerek malik hanesi boş şekilde tespit edilmiştir.
Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonucu ise davacının 314 ada 6 sayılı parsele açtığı davanın kabulüyle, tarla vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 261 ada 19 sayılı parsele açtığı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 25.10.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) ile gösterilen 9758,03 m²"lik kısımın tarla vasfıyla davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) ile gösterilen 2291,50 m²"lik kısımın tarla vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalılardan ... Yönetimi ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapusuz olan taşınmazların Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tescili istemine ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Yörede 766 sayılı Kanuna göre yapılıp 1957 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 22.05.1991 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B çalışması, 2859 sayılı Kanuna göre yapılıp 21.02.2005 tarihinde kesinleşen yenileme kadastrosu ve 4999 sayılı Kanuna göre yapılıp 24/12/2010 tarihinde ilân edilmiş fennî hataları düzeltilmiş orman kadastro haritası ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun (5831 sayılı Kanunun 9. maddesi ile eklenen) geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, asliye hukuk mahkemesinde ve kadastro mahkemesinde yapılan keşif sonrası uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 261 ada 19 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen bölümünün evveliyatının orman olup, orman sayılan yerlerden olduğu, 261 ada 19 sayılı parselin (A) bölümü ile 314 ada 6 sayılı parselin tamamının ise orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ... Yönetimi ve gerçek kişiye ayrı ayrı yükletilmesine, ...den harç alınmasına yer olmadığına 27/01/2016 günü oy birliği ile karar verildi.