Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/48586 Esas 2019/3431 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/48586
Karar No: 2019/3431
Karar Tarihi: 04.03.2019

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/48586 Esas 2019/3431 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2014/48586 E.  ,  2019/3431 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tehdit
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    1-Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
    Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
    Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
    Somut olayda mahkemece, sanığın, iddianamede belirtildiği şekilde yakıncıya "seni yaşatmayacağım"" diyerek tehdit içerikli sözleri söylediği kabul edildiği halde, söylenen sözlerin "sanığın aşırı sinirlenerek bu sözü söylenmiş olmasında korkutucu unsurun bulunmadığı" şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
    2-Sanık ile mağdur arasında tartışma çıktığı, çıkan tartışmada sanığın mağduru "" seni yaşatmayacağım "" şeklinde tehdit ettiğini ve bu esnada mağduru yaraladığının kabul edildiği olayda, kovuşturma evresinde dinlemeyen tanıkların da dinlenmesinden sonra eylemlerin bir bütün halinde kasten yaralama suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan, eksiz inceleme ve yetersiz gerekçe ile tehdit suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3-Kabule göre de; sanığın eyleminin TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun kabul edilmesi halinde ise,
    02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesi, 04/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.