17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/19676 Karar No: 2017/484 Karar Tarihi: 24.01.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/19676 Esas 2017/484 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/19676 E. , 2017/484 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.01.2017 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldiler. Davalı ... tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili ve davalılar ... ile ... vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...’ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı iki taşınmazı 14.9.2012 tarihinde eşit hisselerle komşusunun oğlu ve gelini davalılar ... ve ...’ya sattığını belirterek davalılar arsındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu savunma yapmamıştır. Davalılar ... ve ... vekili,ikametgah yeri itibarıyla ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, aciz belgesi sunulmadığını,dava konusu taşınmazları 425.000 TL bedelle ve iyiniyetle aldıklarını, 100.000 TL civarında tadilat yaptırdıklarını fiilen oturduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunmadığı, davalı 3.kişilerin kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İİK’nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlenmiştir. Somut olayda dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ve tapu dışı ödemeler ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç bedel arasında misli fark bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu sitede toplam 16 villa olup, davalı borçlu dava konusu ... parsel üzerindeki villayı 9.5.2003 tarihinde almış 14.9.2012 tarihinde davalı 3.kişiler ... ve ...’ye satmıştır.Davalı 3.kişi ...’nun babası ...’in aynı sitede ... parseldeki villayı 14.3.2006,dedesi ... ... parseldeki villayı 14.3.2006, amcası ... ... parseldeki villayı 14.3.2006 tarihinde aldığı, davalı ...’in 4.6.2011 tarihinde evlendiği, dolayısıyla davalı borçlu ile davalı 3.kişi ...’in babası, dedesi ve amcasının altı yıllık site komşusu olduğu anlaşıldığından bu durumunun İİK’nun 280/1 madde kapsamında değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilemesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.