Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A-Kasten yaralama eyleminden kurulan hükümde öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."ın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, B-Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanığın sabıkasında görülen ilamların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nın 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiş ise de, daha önce verilen hükmün açıklanmasına geri bırakılmasına dair kararın kesinleşme tarihi itibariyle engel oluşturmaması, tehdit suçunda zararın unsurunun bulunmaması karşısında, yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak, takdiri indirim uygulanan ve hapis cezası ertelenen sanık hakkında, diğer koşullar değerlendirilmeden, ""sanığın sabıkasının olması, katılanın zararlarının karşılanmadığı" şeklindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2-Toplam 14,00 TL olan yargılama giderinin, CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkındaki Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun anlaşılmasına karşın, Hazineye irat kaydına hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.