Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sadece sanık sıfatı ile temyize gelindiği belirlenerek dosya görüşüldü: A-Sanık hakkında hakaret ve silahla kasten yaralama suçlarından kurulan kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."nün TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, B-Sanığa yükletilen tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede; Olay tarihinden bir gün önce katılan İbrahim"in, sanığa vurması sonucu yaralayıp, gözlüğünü kırdığı kabul edilerek, sanığın aynı anda mağdurlardan..."e yönelik kasten yaralama eyleminde TCK"nın 29. maddesi gereğince haksız tahrik indirimi yapılması karşısında; her iki katılana yönelik silahla tehdit eyleminde haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmayarak hükümde çelişki oluşturması, Kanuna aykırı ve sanık ..."nün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.