11. Ceza Dairesi 2017/16135 E. , 2021/525 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme ve kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanıklar hakkında “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma” suçlarından açılan kamu davasında; sanıkların savunmalarında, aynı mahallede oturdukları için tanıdıkları ... ... isimli şahsın iş bulduğunu söyleyerek kendilerini Kayseri"den alarak Ankara’ya götürdüğünü, ... isimli bir şahıs ile tanıştırdığını, bu şahsın kendilerine iş vereceği vaadiyle noterde bazı belgeleri imzalattığını, bir hafta kadar sonrada “ siz Kayseri’ye dönün, iş olduğunda çağıracağız” dediklerini, şirketle ve faturalarla ilgilerinin bulunmadığını beyan etmeleri, yoklama fişinde ... isim ve imzasının bulunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK"nin 34/1, 230 ve 1412 sayılı CMUK"nin 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiiller ve bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, gerekçesiz olarak hüküm kurulması,
2-Sanıkların savunmalarında adları geçen ...
ve ...’ın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılmaları, duruşmada çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra savunma doğrultusunda beyanlarının tespit edilmesi, sahte düzenlendiği iddia olunan adli emanette bulunan suça konu faturaların sanıklar ile bu şahıslara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3-Sanıkların ortağı göründüğü şirketin düzenlediği suça konu faturaları kullanan ve kullandığı suça konu faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, kime verdikleri, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi ve alınması konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
4-Şirket sekreteri olup sonradan tasfiye memuru olarak atanan ... ile varsa sanığın muhasebecisinin CMK"nin 46/1-c maddesi uyarıca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri, şirket işleriyle kimin ilgilendiğinin, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
5-Sanıkların ve şirketin banka hesapları ile ticaret odası kayıtları araştırılıp şirket adına kimin iş ve işlemlerde bulunduğunun belirlenmesi, sanıkların ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadıklarının, şirketin banka hesaplarındaki paraların kimler tarafından çekildiğinin araştırılması,
6-Sahte fatura kullanma suçu açısından, suç konusu faturaları düzenleyen şirketlerin yetkilileri ve mükellefler hakkında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılmış olup olmadığının belirlenmesi, açılmış ise, dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosya içine alınması ve sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
7- Kabule göre de:
a) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 05/11/2012 tarih, 2012/34371 esas numaralı iddianamesi ile sanıklar hakkında 213 sayılı VUK’nin 359/b ve 5237 sayılı TCK"nin 43/1. maddelerinin iki kez uygulanması talep edildiği hâlde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. maddesi uyarınca sanıklara ek savunma hakkı verilmeden 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 359/b maddesi ve 5237 sayılı TCK"nin 43/1. maddelerinin dört kez uygulanması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması yasaya aykırı,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 21.01.2021 oy birliği ile karar verildi.