13. Hukuk Dairesi 2018/6755 E. , 2019/491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı-... avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı ... vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, murisleri olan ..."in harici yapılan satış sözleşmesiyle üzerinde ev, dükkan olan tapuda arsa vasıflı olarak görünen taşınmazını davalılardan ..."ya sattığını, diğer davalı ..."nın da bu satış nedeniyle verilen senetlerde kefil olarak yer aldığını, murisin tapuyu devrettiği halde bedelinin ödenmediğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinden şimdilik 30.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesiyle talebini 50.270,00 TL olarak arttırmıştır.
Davalı ..., satış bedelinin 83.000,00 TL olduğunu, taşınmaz üzerinde yer alan dairenin tapusunun geri alındığını, elde kalanlar için belirlenen satış bedelinin ödendiğini savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklı bedel tahsili talebine ilişkin olup, davacılar murislerinin davalı ..." ya üzerinde daire ve dükkan bulunan arsa olarak görünen taşınmazını sattığını, tapusu da devredildiği halde satış bedelinin kendisine ödenmediği iddiasıyla taşınmazın rayiç değerinin tahsilini istemişler, davalı ise satış bedelini ödediğini savunmuştur. Mahkemece, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacıya satış bedelinin ödendiği davalı tarafça ispatlanamadığından bu bedelin denkleştirici adalet ilkelerine göre ulaştığı güncel değere hükmedilmiştir. Ancak davacı somut uyuşmazlıkta satıcı konumunda olup, isteyebileceği tutar satış bedeli ile sınırlıdır. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme gereği ve özellikle davalının cevap dilekçesindeki hesaba yönelik beyanları da dikkate alınarak davacının talep edebileceği satış bedeli belirlenip bu miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, bu satış bedelinin denkleştirici adalet ilkelerine göre ulaştığı güncel değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre temyiz eden davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalı-..."ya ödenmesine, peşin alınan 858,50 TL harcın davalı-..."ya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.