12. Ceza Dairesi 2018/3670 E. , 2018/8099 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 89/1, 89/2-b, 62. ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Marmaris 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2017 tarihli ve 2015/265 esas, 2017/471 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Her ne kadar soruşturma aşamasında sanığa ve müştekiye uzlaştırma teklifi yapılmış ise de, 07/05/2015 tarihli uzlaştırma raporundan şüpheliye sadece uzlaştırmacı tarafından telgraf çekilmek suretiyle ulaşılmaya çalışıldığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinin 4. ve 5. fıkralarında "" Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır. Uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır"" şeklinde yer alan düzenleme karşısında; görevlendirilen uzlaştırmacının uzlaştırma teklifini, uzlaşmanın mahiyetini ve uzlaşmanın kabul veya reddedilmesinin hukukî sonuçlarını da içerecek şekilde açıklamalı tebligat usulüyle de gerçekleştirmeye çalışmadığı, dolayısıyla usulüne uygun bir uzlaştırma teklifinde bulunulmadığı değerlendirilerek yapılan incelemede;
6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35 inci maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254 üncü maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde, 6763 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulüne uygun olarak yapılan uzlaşma tekliflerinin geçerli olduğu ve bu nedenle uzlaşma teklifi yapılmış ve kabul edilmemiş olan dosyalarda yeniden uzlaşma teklifi yapılmasına gerek bulunmadığı, sanığın müştekiyi taksirli şekilde yaraladığı kabul edilen somut olayda, soruşturma dosyasında şüpheliye uzlaştırma işlemleri için sadece telgraf yoluyla ulaşılmaya çalışıldığı, ancak şüpheliye ulaşılamadığından bahisle uzlaştırma işleminin sonuçsuz kaldığı ve uzlaşmanın sağlanamadığı anlaşılmış ise de; sanığın geçerli bir uzlaşma teklifi yapılmadan mahkumiyetine hükmedildiği, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 89/1. maddesinde düzenlenen taksirle yaralama suçunu oluşturduğu ve atılı suçun da 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/1-b-2. maddesi uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 254. maddesindeki “(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir." şeklindeki hüküm gereğince mahkemesince sanığın işlediği taksirle yaralama suçu bakımından yeniden geçerli uzlaştırma işlemleri yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle,5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 08/05/2018 gün ve 94660652-105-48-3012-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/05/2018 gün ve 2018/41317 sayılı tebliğnamesi ile ihbar ve talep edilmekle;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Marmaris 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2017 tarihli ve 2015/265 esas, 2017/471 sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.