12. Ceza Dairesi 2016/10675 E. , 2018/8097 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Her iki sanık hakkında ayrı ayrı; TCK"nın 85/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ölen ..."ın on senedir elektrik işçisi olarak çalıştığı ... Limited şirketine ait fabrikada, dağıtım pano odasında çalıştığı esnada elektrik akımına kapılarak vefat ettiği olay ile ilgili olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen tebliğname içeriğinde, dosya kapsamında bulunan belgelere göre şirket ortağı ve temsilcisi olduğu görülen ... ve ... hakkında dava açılması sağlanarak neticesine göre sanıkların sorumluluğunun belirlenmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulması gerektiği önerilmiş ise de, ..."nın sanık ..."nın eşi; ..."nın ise sanıkların kardeşi olan ...."nın eşi olduğu, oluş ve tüm dosya kapsamına göre resmi evraklarda bu kişilerin yetkili olarak görülmesine rağmen şirketin kurulması ve faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgilerinin bulunmadığının, fabrikadaki işin yürütülmesi ve iş güvenliğinin sağlanması hususunda sorumluluğun kendi ikrarları ile de sabit olduğu üzere sanıklar ... ve ..."ya ait olduğu, bu hususun 13/08/2014 tarihli 3 kişilik heyet bilirkişi raporu ile fabrikada işçi olarak çalışan tanıklar tarafından da doğrulandığı, sanıkların aşamalarda alınan beyanlarında tüm sorumluluğu üstlenerek işin idaresi ile ilgili olarak başkaca bir kişiyi sorumlu tutmadıkları görülmekle, sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri oluş ve dosya kapsamına uygun görülmekle, tebliğnamenin bozma öneren görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların ölenin eşinin zararlarını giderdiklerine, hükmedilen ceza miktarının fazla olduğuna, ve olayın ölenin kusurundan ileri geldiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklar hakkında hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis cezasının TCK"nın 49/2. maddesi uyarınca kısa süreli olmaması nedeniyle, hükümlerin esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, hürriyeti bağlayıcı cezayı adli para cezasına çevirmenin yasal dayanağını oluşturan TCK"nın 50/4. maddesinin gösterilmemesi
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan “TCK’nın 50/1-a. maddesi” ibaresinin “TCK"nın 50/4, 1-a maddesi” ibaresi ile değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.