Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3356
Karar No: 2018/615
Karar Tarihi: 15.02.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3356 Esas 2018/615 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı yüklenici, deprem sonrası davalıların konutlarının yapımını üstlenmiş, ancak davalılar sözleşme gereği verdikleri vekâletten davacıyı azledip inşaata sokmadıkları için yaptığı iş bedellerini idareden alamamıştır. Bu nedenle davalılardan ayrı ayrı belirtilen tutarların ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş, ancak verilen hükmün, hükmün sonuç kısmında, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği kanun maddesi uyarınca hükümsüz olduğu belirtilmiştir. Bunun yanı sıra, davacının şirket adına dava açtığı halde karar başlığında gerçek kişinin davacı olarak gösterilmesi, dava açıldığı tarih dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan kanun maddesi uyarınca harca tabi davalarda harcın yatırıldığı tarih olmasına rağmen karar başlığında dava dilekçesinin havale tarihi olarak yanlış yazılması, davada yer alması usulen mümkün olmayan bir kişinin dahili davalı olarak gösterilmesi gibi hatalar tespit edilmiştir. Bu nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmiş; davacı tarafa uygun süre verilerek dahili davalıların aleyhine dava açılmasının sağlanması ve yargılamaya belirtilen bozma sebeplerine dikkat edilerek devam edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nın Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu m. 14/5, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 29. madde.
15. Hukuk Dairesi         2016/3356 E.  ,  2018/615 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili talebinden ibarettir. Davacı yüklenici, davalılar ise, iş sahibidir.
    Davacı yüklenici vekili, .. ili ..... ilçesinde 06.06.2000 tarihinde meydana gelen deprem sonrası davalıların konutlarının hasar gördüğünü ve oturulamaz hale geldiğini, ... .... .. İşleri İnşaat Amirliği kontrolünde konutların yapımının davacı tarafından üstlenildiğini ve 15.09.2001 tarihli sözleşme imzalandığını, davacı üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini ancak davalıların sözleşme gereği verdikleri vekâletten davacıyı azledip inşaata sokmadıklarını, bu nedenle yaptığı iş bedellerini idareden alamadığını, davalılardan ..., H...., ..., . ve ..."dan ayrı ayrı 7.049,15 TL, davalılardan ... ve ..."dan ayrı ayrı 5.729,98 TL"nin ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davala ..."ın mirasçıları ve diğer davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilince tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinin 2. bendi hükmüne göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli ve zorunludur.
    Mahkemece verilen hükmün bu madde hükümlerine uygun olduğu söylenemez.
    1-Mahkemece verilen gerekçeli kararın son sayfasında 3 bendin d), e), f) ve g) maddelerinden sonra aynen “Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına" şeklinde açıklama yapılmış olup, taraflara harç ve yargılama giderleri yönünden yüklenen borç ve haklar belirtilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır.
    .....

    2-Davacının dava dilekçesinde şirket adına davayı açtığı ve vekâletnameninde aynı zamanda şirket adına verildiği anlaşıldığı halde karar başlığında gerçek kişinin davacı olarak gösterilmesi de doğru olmamıştır.
    3-Davanın açıldığı tarih dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 1086 sayılı HUMK hükümleri gereği harca tabi davalarda harcın yatırıldığı tarih olup buna göre 25.06.2002 tarihi olduğu halde hatalı yorumla karar başlığında dava dilekçesinin havale tarihi olan 19.06.2002 olarak yazılması da doğru olmamıştır.
    4-İlke olarak mecburi dava arkadaşlığı veya yasaların öngördüğü (Örneğin; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu m. 14/5, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 29. maddesi gibi) istisnai haller dışında kendisine husumet yöneltilen kişinin dışında (ve bu arada 04.05.1978 gün ve 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ölü kişinin mirasçılarına) ve bir başkasına dahili dava veya müdahil-davalı ve benzeri tanımlamalarla taraf sıfatı verilemez. Davacı taraf istese ve masrafınıda vererek dava dilekçesinde davalı olarak hiç gösterilmeyen kişiye davetiye tebliğ edilse, mahkemece ara kararı veya eylemli olarak dahili davalı veya benzeri tanımlamalarla duruşmalara kabulüne karar verilse bile, anılan kişinin usulü dairesinde davada taraf sıfatını kazandığı kabul edilemez.
    Eldeki davada davanın açıldığı tarih 25.06.2002 olup, davada davalı olarak gösterilen ... davadan önce 12.02.2002 tarihinde ölmüştür. Ölü kişi aleyhine dava açılamaz. Ölü kişi aleyhine dava açılması halinde mirasçıları davaya dahil edilerek hüküm kurulamaz. Yukarıda belirtildiği üzere, ilke olarak dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen bir kişinin sonradan herhangi bir şekilde dahili davalı veya benzeri tanımlamalarla davaya katılmaları veya davada yer almaları usulen mümkün olmadığı gibi, bu şekilde davada eylemli olarak yer alan kişilerin de davada taraf sıfatını kazanamayacaklarından, dahili davalı ... Mirasçıları  davalı olarak taraf sıfatını kazanamaz.
    O halde mahkemece yapılacak iş; davacı tarafa uygun süre verilerek ... Mirasçıları aleyhine dava açılmasın sağlayıp bu dosya ile birleştirilmek suretiyle yargılamaya devam edilip belirtilen bozma sebeplerine dikkat edilerek 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesine uygun hüküm kurmaktan ibarettir.
    Bozma sebeplerine göre sair temyiz itirazları incelenmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle verilen hükmün BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.....


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi